2. Serada Biber Yetiştiriciliği
2.1. Biber bitkisi ile ilgili genel bilgiler
2.2. Anavatanı ve Besin Değeri
Anavatanı
Tropikal Amerika olan biber bitkisi domatesle aynı familyadandır.
Kristof Colomb' un (1492) Amerika' ya keşfi sırasında Meksika, Brezilya,
Şili ve Peru' daki Kızılderililerin biber yetiştirdiğini gördüğü
söylenir. Biber 1493 yılında İspanya'ya geçmiştir. 16. yüzyılda Osmanlı
döneminde İstanbul'a getirilmiştir. Ilık iklimlerde çok senelik bir
bitkidir. Biberin kalori değeri % 22'dir, yani çok düşüktür. Biberin
insan beslenmesindeki değeri özellikle vitamin C içeriğinden
kaynaklanır. 160 mg vitamin C vardır. Sebzelerde ender bulunan P
vitamini de biberde bulunur. Biberdeki alkoloidin adı Capsaicin' dir.
2.3. Morfolojik özellikleri
Bitki
bol görünümlü narin bir saçak köke sahiptir. Köklerinin % 70'i toprağın
üst 10-30 cm'lik kısmında dağılır, geri kalan kısmı ise daha derinlere
50 cm'ye, zaman zaman da, 100 cm'ye kadar iner. Köklerin yanlara
dağılımı 40-60 cm arasında değişir.
Dik olarak büyüyen ve başlangıçta
otsu, giderek odunsu bir yapı gösteren biber gövdesi, hıyar kadar
olmasa da, çabuk kınlan gevrek bir yapıya sahiptir. Gövde boğum ve boğum
aralarından oluşur. biber bitkisi 150 cm'ye kadar da uzayabilir.
Çiçekleri
biyolojik bakımdan erseliktir, bir çiçekte 5 çanak, 5 taç yaprak, 5
erkek ve l dişi organ vardır. Erselik çiçek yapısına karşın % 3-30
arasında yabancı tozlaşma görülür. Bu durum genelde erkek ve dişi
organın farklı zamanlarda olgunlaşmasından kaynaklanır.
Tohumları
domatesinkine benzer, daha geniş ve parlak san renktedir, l g'daki biber
tohumu sayısı 150-180 arasında değişir, 1000 dane ağırlığı 5-6 g'dır.
Tohumlar genelde meyveden alındıktan 2-3 ay sonra çimlenme özelliğine
kavuşur. Karanlıkta daha iyi çimlenir.
2.4. Çevresel istekleri
Biber
tohumlan 8°C'ın üzerindeki sıcaklıklarda çimlenebilirse de en iyi
çimlenmeyi 21-28°C'lar arasında gösterir Fakat optimum çimlenme
sıcaklığı, gece gündüz aynı olmak koşuluyla, 24°C'dır.
Fide döneminde
ise ideal ortam sıcaklıkları gece ve gündüz olmak koşuluyla 18-23°C'a
düşürülebilir. Dikimden sonraki sera sıcaklıktan gündüz 24-25°C'lar,
gece 20-21°C'lar arasında tutulmaya çalışılır. Işığı çok seven biber
bitkileri gün uzunluğuna karşı duyarsızdırlar. Biber seralarında hava
oransal nemi % 70-75 civarında tutulmaya çalışılır. Suyu seven bir
bitkidir biber bitkisi. Ancak kuru ve yaş topraklardan olumsuz yönde
etkilenir. Genelde düzenli sulamalardan hoşlanır. İdeal sera toprağı
olarak bilinen tınlı toprak, biber yetiştirmeye de çok uygundur. Toprak
pH'smın 6.0-6.5 arasında, topraktaki tuz oranın litrede 3 g'dan daha az
olmasını ister.
3. Fide yetiştirme
3.1. Çeşit seçimi
Serada
yetiştirilen biber çeşitleri arasında tatlı sivri olanlara daha fazla
yer verilir. Son yıllarda dolmalık ve acı sivri biberler de seralara
girmiş durumdadır. Seralarımızda yaygın olarak kullanıldığını bildiğimiz
çeşitlerle ilgili özet bilgi aşağıda verilmiştir.
3.1.1. Kekova F1:
Seralara
ve farklı ekolojilere uyum sağlamış bir demre sivrisidir, Tm2'ye
dayanıklıdır. Orta yükseklikte bir bitki yapışma, ortalama 22 cm boyda
meyvelere sahip bir çeşittir (Şekil 170).
3.1.2. Süper Amazon F1:
Bu çeşit de demre tipi, uzun meyveli bir hibrittir. Verim ve kalitesi yüksek, sera üretimine uygun bir çeşittir (Şekil 171).
3.1.3. Dalaman F1:
Soğuk
seralarda meyve bağlayabilen yüksek verimli bir çeşittir. Meyve boyu 7
cm'dir ve 3-4 loblu, ince kabukludur. Bitki güçlü ve boyludur. Tobama
virüsün D ırkına dayanıklıdır (Şekil 172).
3.2. Tohum ekim harcı, tohum ekim yeri ve zamanı
Biberlerde
de tohum ekim harcı, ülkemizde kullanılan yaygın şekliyle iyice yanmış
elenmiş hayvan gübresi, bahçe toprağı ve dişli kumun belli oranlarda
karıştırılmasından oluşmaktadır. Genelde bu maddelerin karışım oranlan
biber için 2-2-1, 4-2-1 şeklindedir. Harcın her bir metre küpüne 2 kg
süper fosfat ilavesi yapılır. Harç, bu besin maddelerinin ilavesinden
önce, Formaldehit veya Çaptan gibi ilaçlardan biriyle dezenfekte edilir.
Dezenfeksiyon işlemi % 2'lik Formaldehitken 25-30 cm kalınlığındaki
harcın her bir m2'sine 10 litre, toz haldeki Captan'dan ise bir metre
küp harca 300-400 g hesabiyle yapılır.
Bölümümüzde yapılan bir
çalışmada biber fidelerine en uygun harç arayışına girilmiş ve bu amaçla
halkımızın yaygın olarak kullandığı kum+toprak+hayvan gübresi karışımı,
1/2 perlit + 1/2 torf karışımı ve besin madde katkısız torf olmak üzere
3 farklı harç kullanılmıştır. 2. ve 3. harcın her l m3'üne aşağıda
görülen besin maddeleri ilave edilmiştir (Akbarhocayev ve Sevgican,
1995).
- 1400 g triplesüperfosfat (% 44)
- 800 g potasyumsülfat (% 50)
- 1200 g amonyumnitrat (% 26)
- 1000 g magnezyumsülfat (% 10)
Tohum
ekimi doğrudan fide kaplarına ve şaşırtılacaklarda tohum ekim
kasalarına yapılmış, sonuçta biberde şaşırtmanın hiç bir yarar
sağlamadığı saptanmıştır
Biber tohumları; tek ürün için temmuz ayı
içinde, ilkbahar yetiştiriciliği için kasım ayının ikinci yansında
ekilir. Sonbahar üretimin¬de ise seralarda bibere pek yer verilmez.
Ekim
öncesi yerli tohumlar, 4-5 g tohuma, bir çakı ucuyla alınabilen kadar,
Çaptan veya benzeri bir ilaçtan olmak koşuluyla ilaçlanır. İlaçlama
sırasında tohumlar ve ilaç bir kavanoza konulur ve kavanoz çalkalanarak
ilaçlama işlemi homojen bir şekilde yapılmaya çalışılır. Gerek kasalara
ve gerek saksı ya da naylon torbalara ve gerekse serada hazırlanan
yastıklara yapılan ekim işleminden sonra tohumların üzerleri, tohumlar
görülmeyinceye kadar yaklaşık 0.5 cm kalınlığında harçla örtülür,
hafifçe bastırılır ve sulanır. Bu sulamada 10 litre suya 8-10 g (bir
kibrit kutusu silme) kadar Zinep, Maneb veya Captan'h ilaçlardan birinin
karıştırılması ile elde edilen su kullanılabilir. Ekimden sonra
kasaların, saksı veya naylon torbalann üzerleri gazete, cam veya plastik
örtülerle örtülür. Gazete biber tohumlan da domateslerde olduğu gibi
karanlık koşullarda daha iyi çimlendikleri için, cam ya da plastik
örtüler ortamın nemini, sıcaklığım korumak için kullanılırlar.
Yastıkların üzerleri ise naylon örtülerle örtülür, ancak naylon
örtülerin altındaki toprak sıcaklığının istenilenin üzerine çıkmasına,
zaman zaman yapılan havalandırmalarla, izin verilmez. Çimlenme olunca
örtüler kaldırılır. Biber tohumlarının çimlenme sıcaklıkları domatesten
daha yüksektir ve 21-28°C'lar arasındadır. Çimlenme 28°C da 21°C'a
kıyasla bir hafta daha erken gerçekleşir. Önerilen optimum gece ve
gündüz sıcaklıkları aynıdır ve 24°C'dır.
3.3. Şaşırtma ve bakım
Kasalardaki
fideler, ortam sıcaklığına bağlı olarak, yaklaşık 18-20 gün sonra
şaşırtmaya hazır hale gelirler. Bu dönemde ilk gerçek yapraklar da
belirmeye başlamıştır. Kasalardaki fidelerden, aşağıdaki özelliklere
sahip olanlar şaşırtılmak üzere seçilirler.
- Kotiledon yapraklan lekesiz olanlar,
- Kotiledon yapraklan parlak yeşil olanlar,
- Kotiledon yapraklan sağlıklı gelişmiş ve yere paralel olanlar,
- Kök ve gövde uzunluğu birbirine eşit olanlar,
- Beyaz ve lekesiz köklü olanlar,
Eğer
plâstik saksılar şaşırtma kabı olarak kullanılmak istenirse 10-12 cm
çaplı olanları yeğlenir. Biber fideleri genellikle fazla sudan
hoşlanmazlar. Fidelerin şaşırtılmasından, güneşli günlerde 4 hafta,
kapalı günlerde 6 hafta sonra sıvı gübre uygulamasına geçilebilir. Sıvı
gübre 900 litre suda 680 g potasyumnitrat, 110 g amonyumnitrat, 340 g
amonyumfosfat eritilerek hazırlanabilir. Bu sıvı gübre bitkilerin
sulanması sırasında kullanılabilir (Smith, 1981).
4. Serada yetiştirme
4.1. Seraya dikim
Biber
fideleri genelde tohum ekiminden 8-12 hafta sonra, ilk çiçek
tomurcukları görüldüğünde, seraya dikime hazır hale gelirler. Dikim
çukurları tek sıralı dikimler için 80x30 cm, çift sıralı dikimler için
90x60x30 cm aralıklarla hazırlanır. Dekara gerekli fide sayısı bu
aralıklarla 4000'in üzerindedir. Askıya alınan biber çeşitlerinde dekara
2500-3000 bitkiyle çalışmayı öneren araştırıcılar da vardır. Bilindiği
gibi dikim sıklığını; mevsim, çeşit, budama ve yetiştirme şekli
belirler.
Dikim sırasında fideler saksı veya torbalardan harcıyla
birlikte çıkarılarak dikim çukuruna yerleştirilir. Saksı veya torba
topraklarının üstten 1/3'lük kısmının dikimden sonra sera toprağının
üzerinde kalması istenir. Biber kökleri çok yüzeysel bir dağılım
gösterdikleri için de çapa yapmaktan ve özellikle derin çapa yapmaktan
olabildiğince kaçınılır.
Fide köklerinin sera toprağına daha
çabuk geçebilmesi için dikim sırasında toprak sıcaklığının yüksek
(22-24°C civarında) olması istenir.
Dikimden sonra fidelerin
tutumlarını hızlandırmak için iyi bir besleme ve sulama programı
uygulanmalıdır. Sera toprağının pH'sı 6-6.5 arasında olmalı,
başlangıçtaki kök gelişmesini hızlandırmak için toprakta yeterli
miktarlarda fosfor, vegetatif gelişmeyi sağlamak için azot ve potas
bulunmalıdır. Ancak fazla potas toprakta tuzlanmayı hızlandıracağından
dikkatli olmayı gerektirir, zira tuzlanma biberlerde kök gelişi¬mini
engelleyen önemli bir etmendir.
Dikim sonrasındaki, yüksek sera
sıcaklıkları iyi bir çiçek oluşumu ve meyve tutumu için gerekli kuvvetli
vegetatif gelişmeyi sağlar. Bitki boyları 40 cm'ye ulaştığında
vegetatif ve generatif büyüme dengesinin sağlanabilmesi için sıcaklıklar
3 - 4 günde kademeli olarak tekrar biraz düşürülerek gündüz 22-23°C,
gece 18-19°C arasında tutulmaya çalışılır, hatta gece sıcaklıktan
15-17°C'lara kadar düşürülebilir. Gündüz sera sıcaklıktan 27°C'a
ulaştığında havalandırma yapılır. Güneşli günlerde havalandırma 35°C'dan
sonra da başlatılabilir. Sıcaklıkların 10-12°C gibi çok düşük olduğu
biber seralarında ise bitki ölmez ancak gelişme hemen tümüyle durabilir.
Sera havasının oransal nemi biberler için % 70-75 civarında
tutulmalıdır.
4.2. Askıya alma
Yaygın büyüyen ve sürgün
ucu alınmadan büyütülen kısa boylu biber çeşitleri genelde askıya
alınmazlar. Ancak dallarının dağılmasının önüne geçmek için biber
bitkileri arada kalacak şekilde, bitki sıralarının iki yanından
geçirilen teller veya ipler içinde bitkilerin korunması yoluna
gidilebilir.
Uzun boylu çeşitlerde askıya alma işlemi, her gövde ayrı
ayrı olmak koşuluyla aynen domateslerde olduğu gibi yapılır. Askıya
alman biber bitkilerinde 3-4 sürgün gelişmesine izin verilir ancak tüm
yan sürgünlerin 1. veya 2. yapraktan sonra uçları alınır.
4.3. Budama
Domates,
hıyar gibi sera sebzelerine uygulanan budama şeklini bizim
yetiştiricilerimiz biber bitkilerine uygulamamakta, ancak özellikle tek
ürün yetiştiriciliğinde ocak ayı ile birlikte düşmeye başlayan sera
sıcaklıkları nedeniyle duran gelişmeyi; ana gövde ve yan dallar
üzerindeki yaşlı, sararmış ve küllemeye yakalanmış yapraklan alarak ve
meyveleri toplanmış dalların uçlarını hafifçe budayarak tekrar
hızlandırmaktadır. Böylece yeni gelişen sürgünlerden nisan ayında yeni
ürün almak mümkün olabilir.
4.4. Tozlaşma ve döllenmeye yardım
Biber seralarında da tozlaşmayı kolaylaştırmak için, bombus arıları özellikle dış ülkelerde yaygın olarak kullanılmaktadır.
5. ÖNEMLİ HASTALIK VE ZARARLILAR VE BUNLARLA SAVAŞ
Virüs
hastalıklarının bir kısmı ile Külleme, Fusarium, Verticillium,
Botrytis, Sclerotinia, Alternaria gibi bazı hastalıklar ve kök ur
nematod-lan, kırmızı örümcekler yaprak bitleri, beyaz sinekler gibi bazı
zararlılar domates ve hıyar konularında verildiği için burada
yinelenmemiştir.
Phytophtora capsici: Kök boğazı yanıklığı adı
ile de bilinen bu hastalığın son yıllarda biber seralarında büyük
zararlara neden olduğu görülmüştür. Hastalık başlangıçta ani bir
solgunluk olarak ortaya çıkar,
Hastalığa karşı savaşta, kültürel önlemler, ilaçlı savaştan daha etkili olmaktadır.
Alınabilecek kültürel önlemler arasında öncelikle şunlar sayılabilir:
1. Gerek fîdeliklerdeki ve gerekse seralardaki bitkilere, suyu bol vermek yerine, sık sık ve azar azar vermek,
2. İlk sulamalar sırasında suyu bitkiye bir kaç gün gecikmeli olarak vermek,
3.
Fidelikleri, dikim öncesi, fungusitli su ile sulamak (fungusitli su 100
litre suya 100-150 g Dithane- M.45 veya Ortocide katılmasıyla
hazırlanır),
4. Eğer biberler masuralarda yetiştiriliyorsa masuraları
yüksek tutmak ve bitkileri, kök boğazlarını sulama suyundan korumak
amacıyla, masura sırtlarına dikmek,
5. Masura uzunluklarını 5-6 m'den daha fazla yapmamak, Dikimi derin değil, kök boğazı toprak üzerinde kalacak şekilde yapmak,
6. Dikimden sonraki ilk can suyunu bitkilere Maneb, Zinep veya
Captan'lı vermek,
7. Biber bitkilerinin kök boğazlarının yara almasına meydan vermemek için özellikle derin çapa işleminden kaçınmak.
Cladosporium
capsici: Biber kahverengi leke hastalığı olarak da bilinen bu hastalık
yaprakların üst yüzlerinde san lekeler halinde ortaya çıkar. Alt yüzdeki
san lekeler kahverengi mantar küfü ile örtülür. Böyle yapraklar kurur
ve dökülür. Bu hastalığa karşı Çaptan, Zineb, Maneb ve bakirli
preparatlardan biri kullanılabilir.
Tütün halkalı leke virüsü: Biber
yapraklarında sararma ve lekelenmelere neden olur. Polen oluşumunu
engellediğinden verim ve kalite düşer.
6. HASAT VE VERİM
Biber
bitkisini iyi tanımayan üreticiler, hasada gelmiş meyveyi
bilemeyebilirler. Zira biber meyvelerinin olgun-yeşil dönemi olarak
tanımlanan özel bir durumu vardır. Bu dönemde meyve yüzeyi mat buruşuk
bir yapıdan daha parlak bir yapıya dönüşür. Bu dönemden önce toplanan
biber meyveleri çabuk yumuşadıkları için kolay taşınamaz ve
saklanamazlar. Bu dönemin geçirilmesi halinde ise meyve rengi yeşilden,
önce sarıya sonra kırmızıya dönmeye başlar. Hasadın gecikmesi halinde
izlenecek en güzel yol meyvenin üniform kırmızı rengini almasını
beklemekten ibaret olacaktır. Bu da olgun yeşil dönemden yaklaşık 6
hafta sonra gerçekleşir. Ancak sera biber üretimi için kırmızı olum
istenen bir durum değildir.
Meyve toplamanın, meyve sapının gövdeye
birleştiği yerdeki doğal kırık çizgiden yapılmasına özen gösterilir.
Meyve sapı mutlaka meyve üzerinde olmalıdır. Hasadın sabahın erken
saatlerinde yapılmaması da ayrıca önemlidir, Hasat sıklığı genelde
haftada birdir. Hasat edilen biberler 1-3 hafta arasında
saklanabilirler.