Şeker Pancarı Yetiştiriciliği
Şeker Pancatı Yetiştiriciliği
Ülkemizde ve Dünyada insan yaşamının her döneminde bu kadar önemli bir temel besin maddesi olan şeker pancarını daha bol, kaliteli ve ekonomik üretmek, ve üretici gelirlerini arttırmak için; Anız bozma ve sonbahar sürümünden, ilk baharda toprak hazırlığı, gübreleme, ekim, bakım, mücadele, sulama, hasat ve silolamaya kadar tüm işlemlerin nasıl ve ne zaman yapılması gerektiğinin üretici tarafından çok iyi bilinmesi gerekir.
- Pancar tohumu küçük ve çıkan filiz hassas olduğundan çimlenme ve ilk gelişme döneminde korunmalıdır. Toprağın sıkıştırması ( kaymak tabakası ), don haşereler yabancı ot ilaçları, filiz mantar’ i hastalıkları dikkatle takip edilmelidir.
- Toprak işlemesi derin olmalı, kök derinliğine su tabakası birikmemelidir.
- İlk gelişmede yeterli sıcaklığın mevcut olması gereklidir.
- Olgunlaşma
döneminde pancar yüksek ısıdan olumsuz etkilenir ( özellikle gece sıcaklıkları)
PANCAR YETİŞTİRİCİLİĞİNDE İKLİM ve HAVA FAKTÖRLERİ
Kök verimi ve pancardaki şeker varlığı bakımından iklim faktörleri çok önemlidir. Ülkemizde değişik iklim bölgelerinde yapılan üretimler değişik özellikler gösterir.
- Denize yakın bölgelerde pancar verimi yüksek, buna karşın şeker varlığı düşüktür.
- Doğu
Anadolu da sert kara iklimi hüküm süren bölgelerde kök verimi düşük şeker
varlığı yüksektir.
- Geçit Bölgelerinde kök verimi ve şeker varlığı normaldir.
- İç Anadolu
gibi iklimin çok sert olmadığı bölgelerde hem kök verimi hem de şeker
varlığının yüksek olduğu en iyi pancar bölgeleridir.
PANCAR YETİŞTİRİCİLİĞİNDE IŞIK ve SICAKLIK
Pancar bir
uzun gün bitkisidir. Kök ve şeker meydana gelmesinde güneş ışığı çok önemlidir.
İlk çıkışta ısı ışıktan daha önemli gözükse de ısı arttıkça ışık ihtiyacı da
artmaktadır. Gelişme ve şeker yapımı için ideal hava sıcaklığı 23 – 25 ° C dir.
Hasattan birkaç hafta önce şeker teşekkülü için sıcaklık çok önemlidir.
PANCAR YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SULAMA
Tohum yatağının yeterli rutubete sahip olması gerekir. Nisan – Mayıs aylarında hafif kuraklık köklerin daha derinlere inmesine ve böylece bitkinin su ve besin maddesi yönünden daha iyi beslenmesini sağlar. Yaprakların gelişimi ile pancarın su ihtiyacı artar. Gelişme dönemlerinde su ihtiyacı fazladır ve yağmuru az olan bölgelerde mutlaka sulama yapılmalıdır.
PANCAR YETİŞTİRİCİLİĞİNDE TOPRAK
Pancar
yetiştiriciliği yapılacak toprakların su ve besin maddelerini tutma
kapasitelerinin çok iyi olması, kaymak bağlamaması, iyi bir toprak derinliğine
sahip olmaları gereklidir. Pancar tarımı için en ideal toprak, organik maddece
zengin, derin, kolay ısınan tınlı ve tınlı kireçli topraklardır.
PANCAR
YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME
Pancar Bor noksanlığının sebep olduğu
hastalıklar içerisinde, pancarlarda görülen öz çürüklüğü en çok bilinenidir.
Pancarlardaki bor noksanlığı özellikle kurak yıllarda ve uzun süren kurak periyotlardan
sonra görülür. Bu bakımdan bor noksanlıkların sorun olduğu yere sulama
aralıklarının ayarlanmasına özel dikkat gösterilmelidir. Noksanlık halinde önce
büyüme geriler, genç yapraklar birbirine yakın bir şekilde oluşurlar ve alt
kısıma doğru daralırlar. Damarlar arasında sarımsı yeşil ve sarı renkli lekeler
oluşur. Yapraklar kıvrılır. Genç ve orta yaprakların saplan üzerinde yara
kabuğuna benzer, gri - koyu kahve kabarcıklar oluşur. Yumru içinde kahverengi
halkalar şeklinde başlayan öz çürüklüğü, ilerledikçe dokuları tamamen öldürür
ve pancarın içinde siyah çürük bir kısım oluşur. Öz çürüklüğü depolama
sırasında artar. Öz çürüklüğü çok ciddi ürün kaybına neden olur.
Şeker
pancarında çinko noksanlığında yeni çıkan yapraklar sarımsı yeşil renkli
olurlar. Noksanlığın Demir olması halinde, yaprak ayası beyazımsı bir renk
alırken, damarlar ve yaprak sapları bir süre yeşil renklerini korurlar. Bu
görüntü pancarda beyaz leke hastalığı olarak adlandırılır. Sıcak, güneşli
havalar bu simptomu artırır.
Şeker
pancarında fosfor noksanlığı etkisini çimlenme aşamasından itibaren gösterir,
düzensiz bir çimlenme görülür. Gelişme geriler ve bitkiler normale göre kısa
kalırlar. Buna karşılık yapraklar sert ve dik haldedirler. Bazı durumlarda
yaprak sapları yatık, yere paralel dururlar. Yapraklar normalden küçük olurlar
ve mor veya siyahımsı kahve lekelerle kaplıdır. Yaprak kenarlarında nekrozlar
oluşur. Yaşlı yapraklar sarımsı yeşile döner ve erken ölürler.
Şeker
pancarını magnezyum noksanlığında yapraklar hareli sarı bir görüntü alır. Renk
değişimi yaprakların uç ve kenar kısımlarından başlayıp içeriye doğru yayılır.
Kahve renkli nekrozlar meydana gelir. Yapraklar sarkar. Bu görüntü pancar sarı
virüsünün yarattığı simptoma benzer, sadece virüs simptomu, kenarlardan içeri
doğru daha muntazam bir yayılma gösterir.
Şeker
pancarımangan noksanlığında genç yapraklar açık, parlak yeşil renkli olurlar.
Yaşlı yapraklarda ağ şeklinde veya noktalar halinde klorotik lezyonlar oluşur.
Özellikle yaşlı yapraklarda damarlar koyu yeşil renklerini korurlar. Yapraklar
kenarlardan içe doğru kıvrıktırlar.
Pancar bitkisinde potasyum noksanlığında
yapraklar mavimsi yeşil renkli ve aşağı doğru kıvrık olurlar. Damar aralarında
sarıdan kırmızımsı kahveye kadar değişen tonlarda renk açılmaları olur. Renk
değişiklikleri yaşlı yapraklardan ve yaprak kenarlarından başlayarak ilerler
sonunda yapraklar solar ve ölürler.
PANCAR YETİŞTİRİCİLİĞİNDE TARLA HAZIRLIĞI
Şeker pancarı yetiştiriciliğinde ülkemiz için tavsiye edilen ön bitki hububattır. Toprak hazırlığında ilk işlem ön bitki hasadı sonrası bitki artıklarının toprağa gömülerek organik maddece zenginleşmesini sağlayan (anız bozma) işidir. Anız bozma ve ilk sürümün mutlaka sonbaharda yapılması gerekir. İlk sürümün sağlıklı yapılabilmesi için hububat hasadından hemen sonra gölge tavı " toprak rutubeti " kalkmadan toprağın sürülmesi ve anızın karıştırılması gerekir. Bu konuda en pratik ölçü pulluğun devirdiği toprağın kalıp şeklinde değil, devrildiği anda dağıla bilen yapıda olmasıdır.
Anızın asla
yakılmaması gerekir. Anızın kolay parçalanması için toprağa sürümle birlikte
bir miktarda üre gübresi karıştırılır ve gerekirse toprak ıslatılır. Böylece
anızın çürümesi hızlanacaktır. Tarlanın kesik ve engebeli durumda kalmaması
için derin sürümden önce mutlaka çizel kullanılmalı, derin sürümden sonra ise
tırmık veya sürgü çekilmelidir. Pulluk tabanı varsa buna karşı 2 ila 3 yılda
bir ilk sürümden önce bir dip kazan pulluğu çekilmelidir. Anız bozma işleminden
sonra güz sürümüne geçmeden önce tarla kendi haline terk edilir. Kıştan önce
yapılacak güz sürümüne kadar ( son sürüm ) tarlanın otlanması halinde yüzlek
olarak tırmık çekilmelidir. Böylece toprağın su tutması sağlanmış ve yabancı
otlarda öldürülmüş olacaktır. Kıştan önce yapılacak bu son sürümle birlikte
toprak analiz sonuçlarına göre tavsiye edilen son bahar gübrelemesi de aynı
zamanda yapılır.
İlk Baharda Toprak Hazırlığı :
İlk baharda
toprak hazırlığı, şeker pancarı yetiştiriciliğinin en hassas işidir. Ekim
öncesi yapılan toprak hazırlığının zamanı, bu işte kullanılan ekipmanın
kullanılış biçimi, tohum yatağının derinliği, tohumun üstünde kalacak toprağın
kalınlığı ve yapısı vb. üretilecek şeker pancarının verimini ve kalitesini,
dolayısıyla üretim ekonomisini önemli ölçüde etkiler.
İlk baharda tarla tava gelir gelmez vakit kaybetmeden tohum yatağı hazırlığına başlanmalıdır. Normal bir ( İntaş ) çıkışın sağlana bilmesi için;
- Tohumyatağının taş, kesek ve bitki artıklarından mutlaka temizlenmiş olması gerekir.
- Ağır tavda kesinlikle tohum yatağı hazırlığı, gübre ve ( herbisit ) yabancı otlara karşı zirai mücadele ilacı uygulaması yapılmamalıdır.
- İlkbaharda tohum yatağı hazırlığı esnasında azotlu gübrenin 2/3 ‘ü atılmalı ayrıca yağışlarla birlikte çıkması muhtemel yabancı otlar için eğer kullanılacaksa seçilen yabancı ot ilacı atıldıkta sonra tırmık veya kombi kürümler çekilerek tarla ekime hazır hale getirilmelidir. İhtiyaç duyulan yerlerde merdane çekilmesi de faydalı olmaktadır.
- İlk bahar tarla hazırlığında toprağın fazla çiğnenmesini önlemek için ekim öncesi işlem sayısı mümkün olduğu kadar azaltılmalıdır.
İdeal tohum
yatağı hazırlığı, toprak ve iklim şartlarına göre değişmekle birlikte bunlardan
en önemlisi, ilk baharda 2,5 – 3 cm kalınlığında, homojen, ince, havalanması
kolay, fırda yapıda gevşek bir tabaka ile bunun altında, ilkbaharda işlenmiş,
bitkinin almasına elverişli yaklaşık % 10 su taşıyan nemli bir tabakanın
varlığıdır. Bu işlenmiş tabakanın üst yüzeyi arzulanan tohum yatağıdır. Tüm bu
hazırlıklar yapıldıktan sonra toprak ekime hazırlanmış olur.
PANCAR YETİŞTİRİCİLİĞİNDE ÇEŞİT SEÇİMİ
Şeker
pancarı üretiminde verim ve kaliteyi etkileyen en önemli faktörlerden biride
çeşit secimidir. Çeşit seçilirken aşağıdaki özeliklere dikkat etmek gerekir.
Seçilen çeşit ;
- Ekilen
yörenin iklim ve toprak yapısına uygun olmalıdır,
- Hastalıklara ve tohuma kalkmaya dayanıklı olmalıdır,
- Kök ve
yaprak verimi yüksek olmalıdır,
- Çimlenme
gücü ve tarla çıkışı iyi olmalıdır,
-
Standartlara göre hazırlanmış ve gerekli ilaçlarla ilaçlanmış olmalıdır,
- Sağlıklı,
güvenilir ve ucuz olmalıdır,
PANCAR YETİŞTİRİCİLİĞİNDE EKİM
Şeker
pancarının verim ve kalitesi ile çiftçi gelirini etkileyen önemli bir faktörde
ekim tekniğidir. Don tehlikesinin büyük çapta atlatıldığı bir dönemde yapılan
erken ekim, pancarın gelişme süresini uzattığı ve verimi arttırdığı için her
zaman tercih edilmelidir.
Ekimin
kusursuz olması açısından ekimde kullanılacak mibzerlerin secimi ve gerekli
ayar ve bakımlarının yapılması gerekir. Ekimde sıra araları ile sıralar
üzerindeki pancarlar arasındaki mesafe, kök ve şeker verimini önemli ölçüde
etkilemektedir.
- Ülkemizde
şeker pancarı 45 cm sıra arası mesafeye ekilmekte ve genel olarak 20 – 25 cm
mesafede teklenmektedir. 1 dekarda 8000 – 9000 adet bitki denemelerde en iyi
sonucu vermektedir.
- Ekim hızı
ekim kalitesini etkileyen önemli faktörlerdendir. Hassas mibzerlerle yapılan
ekimde mibzeri çeken traktörün hızı 4 km/saati geçmemelidir. Aşırı hız
tohumların gayri muntazam dökülmesine, derinlik ayarlarının bozulmasına,
tohumların toprak yüzeyinde kalmasına neden olmaktadır.
- Ekim
derinliği de verim ve kalite açısından önemli bir husustur. Pancar tohumu 2 ila
5 cm derinliğe ekilmeli ekim esnasında sürekli kontrol edilmeli, toprağın tavı
iyileştikçe daha yüzlek, tav aşağı indikçe daha derin yapılmalıdır.
- Ülkemizde
genel olarak hassas mibzerle 5-8 ve 15 cm sıra üzeri aralıklara ekim
yapılmaktadır.
Pancar
ekiminin düzgün olarak yapılması çapa ve hasat makinelerinin kullanımında büyük
kolaylıklar sağlamaktadır. Normal ekimden sonra doğal faktörler, tohum çeşidi,
haşere ve hastalıklardan doğan tahribatlardan dolayı pancar sayısında % 40 dan
fazla azalma olduğu takdirde tarla ikinci defa ekilmelidir.
PANCAR
YETİŞTİRİCİLİĞİNDE BAKIM
Pancarın
ekiminden hasadına kadar gelişmesini, yabancı otlardan, hastalık ve
haşerelerden korunmasını sağlayan mücadele ve sulama dışında kalan tüm
işlemlere bakım denir.
Bakım işlemlerini söyle sıralamak gerekir ;
a) Seyreltme / tekleme,
b) Çapalama,
c) Yabancı otlarla mücadele,
d) Hastalık ve Haşerelerle mücadele.
a) Seyreltme ve Tekleme : Bir pancar
tarlasında birim alandaki bitki sayısı, bu bitkilerin yüzeye iyi bir şekilde
dağılış olması, verim ve kaliteye etki eden önemli bir faktördür. Pancarların
4-5 yapraklı döneme ulaştıklarında seyreltme tekleme işlemi yapılır. Sıra üzeri
aralıkların 20-25 cm olması yeterlidir. Tekleme yapılırken pancarların
zedelenmemesine dikkat etmek gerekir.
b) Çapalama
: Yabancı ot mücadelesi ilaçla yapılıyorsa pancarın sadece toprağının
havalandırılması için çapalama yapılır. Çapalama buharlaşmanın önlenmesi,
toprağın daha çabuk ısınmasını, yağmur sularının düzenli bir dağılımla toprağa
işlemesini sağlar. Ülkemiz şartlarında 1 veya 2 çapa yeterlidir. Elle veya
makine ile yapılmaktadır. Çapalamada pancarların yan köklerinin zedelenmemesine,
fazla kesek çıkartılmamasına ve pancarların çiğnenmemesine dikkat edilmelidir.
c) Yabancı
Otlarla Mücadele : Şeker pancarının topraktan kullandığı besin maddelerinin en
büyük rakibi yabancı otlardır. Bu nedenle pancarın çimlenmesinden hasadına kadar
olan dönemde yabancı otlarla mücadele etmek gerekir. Yabancı otlar pancarın
besinine, suyuna, havasına ve güneşine ortak olur.
Yabancı ot mücadelesi çapalama ile ve ilaçlama
ile yapılır. İlaçlı ot mücadelesi ekim ve öncesi ve ekim sonrası olmak üzere iki
dönemi kapsar ve bu amaçla kullanılan ilaçlara Herbisit adı verilir.
Çiftçilerimizin ağır maiyetlerden korunması için ekim sonrasından daha etkili
olan, ekim öncesi ot mücadelesi tercih edilmeli ve yapılmalıdır.
Herbisitlerle
yabancı ot mücadelesinde başarılı oluna bilmesi için;
- Tarla
hazırlığının çok iyi yapılmış olması ve tavının uygun olması,
- İlacın
atılma zamanı ( çok sıcak ve rüzgarlı havada ilaçlama yapılmaz ) ve uygun dozda
kullanılması,
- Tarladaki
yabancı otların çok iyi bilinmesi ve ilacın buna göre seçilmesi,
-
Kullanılacak pülverizatörün temizliği, meme ayarları,
d) Hastalık
ve Haşerelerle Mücadele : Ekim sonrası görülen Verim ve kalite ancak sağlıklı
bitkilerden elde edilir. Bu nedenle gözümüzün devamlı tarlamızda olması
hastalık ve haşere zararlarını takip ederek gerekli mücadelenin yapılması
gerekir. Bu nedenle de pancarın zararlılarının ve hastalıklarının çok iyi
tanınması gereklidir.
Hastalıkları
genel olarak ; ( Cercospora, Ramularia, Phoma ) Yaprak Leke Hastalıkları, Külleme,
Sarılı virüsleri, ( Curly Top ) Pancar Kıvırcık Baş Virüsü, Pancar Pası, (
Rhizomania ) Pancar Kök Hastalığı ’dır. Bunlarla en iyi mücadele şekli,
dayanıklı çeşitlerin ekilmesi, Fungusit kullanımı, en az üç yıllık ekim nöbeti
ve dengeli gübreleme şeklinde sıralayabiliriz.
Zararlıları
ise genel olarak ; Tel Kurdu ( Agriotes ), Pancar Piresi ( Chaetocnema ),
Danaburnu ( Gryllotalpa ), Toprak Kurdu ( Agrotis ), Yaprak Kurtları (
Caradrina ), Pancar Sineği ( Pegomyia ) dır. En iyi mücadele şekli ise ilaçlamak
suretiyle kimyasal mücadele, tohum ilaçlaması ve toprağın çapa ile
havalandırılmasıdır.
Toplu mücadeleyi gerektiren durumlarda ise belirtiler görüldüğünde ise vakit geçirilmeden bağlı bulundukları Pancar Bölge Şefliklerine zamanında haber verilmeli ve en az 3-4 defa ilaçlı mücadele yapılarak hastalık önenmelidir.
7) Sulama :
Şeker
pancarı su ihtiyacı fazla olan bir bitkidir. Ekimden hasat dönemine kadar
belirli aralıklarda ve miktarlarda suya ihtiyaç duyan bir bitkidir. Sulama
dönemleri ;
a) Çıkış ( İntaş ) Sulaması : Ekimde sonra
yağış alınmaması ve toprağın tavını kaybetmesi halinde yapılır.
b) Gelişme dönemi Sulama : Haziran sonu ile
Eylül ortalarına kadar yapılmalıdır.
c) Hasat
öncesi Sulama : Toprağın tavlı duruma getirilerek, hasadı kolaylaştırmak ve kök
kırılmalarını önlemek amacıyla yapılan sulamalar olmak üzere üçe ayrılır.
Sulama sayısı bitkideki gelişme gözlenerek 4-6 defa yapılmalıdır.
Tarlaya suyun verilmesi( sulama metotları )
ülkemizde üç ana grupta toplanmaktadır :
1) Salma Sulama
a) Satıh Sulaması
b) Karık Usulü Sulama
2) Yağmurlama Sulama
3) Damla Sulama
Salma sulamada, sulama masrafları düşüktür.
Ancak çok fazla su gerektirir ve yağmurlama sulamaya göre etkisi azdır. Salma
sulama ile sulanan tarlaların çoraklaşmasının önlenmesi için drenajlarının çok
iyi yapılmış olması gerekir. Hangi sulama metodu olursa olsun, şeker pancarı
sulamasında aşırı veya yetersiz sulamadan kaçınılması en önemli husustur. Aşırı
sulama, kaynak israfının yanında kök çürüklüğü ve bazı hastalıklara neden
olmakta, yetersiz sulama ise, bitki gelişiminde ve verim kayıplarının artmasına
neden olmaktadır.
PANCAR YETİŞTİRİCİLİĞİNDE HASAT
Pancar köklerinin sökülmesi, temizlenmesi ve pancarın yapraklarının kesilmesi işlemine HASAT denir. Ülkemizde pancar ekiminin başlamasından günümüze gelinceye kadar aşamalar kaydeden pancar hasat işlemleri, günümüzde modern tarım teknikleri ve makineleri ile yapılmaktadır.
Ülkemizde normal iklim şartlarında pancarın olgunlaşması Eylül sonu ile Ekim ayı ortalarına kadar devam etmektedir. Hasat işlemleri büyük çoğunlukla el değmeden yapılmaktadır. Ülkemizde ise elle hasat daha yaygındır. Pancar hasadı sökme beli, bir iki veya üç sıraya yalnızca söken sökme düzenleri, baş kesimini yapıp yalnızca söken makineler, baş kesimi, söken, depolayıp yükleme yapabilen makinelerle yapılmaktadır. Makineli hasadın elle yapılan hasada göre olumlu ve olumsuz yönleri vardır. Kısa sürede az masrafla geniş alanların hasadı, makineli hasadın olumlu yönleridir. Makine temin masraflarının yüksek olması, hasat esnasında daha çok pancarın kırılması, zedelenmesi e dolayısı ile kayıpların artması da olumsuz yönleridir.
Hasat toprağın tavı, pancarın sıklığı ve dağılımı, hasat makinesinin tipi ve kullanıcının becerisi ve tarlanın tesviyesi ile yabancı otların bulunmaması makineli hasadı kolaylaştıran etmenlerdir.
Şeker pancarı tohumu satın almak için tıklayınız