Kiraz Hastalıkları-Zararlıları ve Kimyasal Mücadele
Çiçek Monilyası (Mumya) Hastalığı
Hastalık Belirtileri
- Hastalık çiçek, çiçek sapı ve sürgünlerde görülür.
- Hasta çiçekler dal üzerinde kurur, mumyalaşarak dalda asılı kalır.
- Hasta çiçekleri taşıyan sürgünler esmerleşir, tamamen kuruya bilir, kalın dallarda ise ortası çöküp küçük elips şeklinde kanser yaraları oluşur.
- Olgunlaşmaya yakın dönemde meyvelerde de hastalık belirtileri görülebilir.
Kültürel Önlemler
Hastalığın görüldüğü bahçelerde ağaçlar üzerindeki hastalıklı çiçek buketlerini taşıyan sürgün ve kuru dallar budanıp yakılmalıdır.
Kimyasal Mücadele
1.İlaçlama, çiçeklenme başlangıcında (Çiçeklenmenin %5-10 olduğu dönemde )
2.İlaçlama, tam çiçeklenmede (%90-100)uygulanır.
Meyve Monilyası görülen yerlerde ise ben düşme döneminde tek bir ilaçlama yapılır. Kültürel önlemler ortaktır.
Yaprak Delen Hastalığı (Coryneum beijerinckii).
Hastalık Belirtileri
- Hastalık tomurcuk, yaprak sürgün ve bazen de meyvede belirti oluşturur.
- Hastalıklı tomurcuklar parlak, zamklı ve kolayca yerlerinden kopmadıkları için sağlam tomurduklardan kolayca ayrılırlar.
- Bu tomurcukların dip kısımlarından, önce lekeler daha sonra da zamanla büyüyen kahve rengi yaralar oluşur. Bu yaralarda zamanla zamk akıntısı görülür.
- Yapraklarda ilk lekeler 1mm çapta, yuvarlak kırmızımsı-sarı renktedirler.
- Bu lekeler önce koyu kahve rengine dönüşür sonra kuruyarak dökülür. Yaprak bu hastalık niçin tipik olan saçma deliği gibi bir görünüm alır.
Kültürel Önlemler
- Sürgün ve dallardaki yaralar ile hastalıklı tomurcuklar, hastalığın için ilk kaynaktır.
- Bu nedenle hastalıklı ve yaralı tomurcuk ile dal ve sürgünler budanarak bahçeden uzaklaştırılmalıdır.
Kimyasal Mücadele
1.ilaçlama, sonbaharda yaprak dökümünde hemen sonra yapılmalı.
2.ilaçlama, ilk baharda çiçek tomurcukları açılmadan önce yapılmalı.
Kirazlarda Bakteriyel Kanser ve Zamklanma Hastalığı (Pseudomonas syringae).
Hastalık Belirtileri
- Hastalık etmeni tomurcuk, çiçek, yaprak, sürgün ,dal, ana gövde ve meyvelerde belirtilere neden olur. Hastalıklı tomurcuklar kahverengi renk alır ve kururlar
- Çiçeklerden sürgünlere geçen hastalık etmeni, sürgün yanıklığına neden olur ve kanserler meydana getirir.
- Hastalıklı çiçekler solar, kahverengi renk alır ve sürgünde asılı kalır.
- Kanserler kış sonu veya ilkbahar başlangıcında kendini gösterir. kanser yüzeyleri yumuşak, ıslak,güneş yanığı görünümlüdür .ekşi bir kokuya sahiptir. Genellikle kanser yüzeylerinde zamk akıntısı gözlenebilir.
- Hastalık, yapraklarda küçük, yağyeşili lekeler oluşturur. yaprak renkleri zamanla kahverengileşir, kurur ve zamanla lekeli kısımlar düşer, saçma deliği görünümünü alır.
Kültürel Önlemler
- Fidan üretiminde sağlıklı çöğür ve gözler kullanılmalı, mümkün oldukça hastalığa dayanıklı anaçlar üzerine aşılanmalıdır.
- Ağır hasta ağaçlar sökülüp yakılmalıdır. Ağaç üzerinde bulunan kurumuş dal ve sürgünler belirti yerinden 20-25 cm geriye doğru olan yerden kesilip hemen yakılmalıdır.
Kimyasal Mücadele
1.ilaçlama,sonbaharda yaprak dökümünden hemen sonra yapılmalı,
2.ilaçlama, ilkbaharda çiçek tomurcukları açılmadan önce yapılamalıdır.
Armillaria Kök Çürüklüğü hastalığı (Armillaria mellea).
Hastalık Belirtileri
- Hastalıklı ağaçların kök ve kök boğazında, kabuk dokusu ile odun dokusu arasında beyaz renkli bir tabaka oluşur.
- Hastalığın başlangıcında odun dokusu açık kahverengidir, daha sonra sarımsı beyaz renkli süngerimsi dokuya dönüşür.
- Hastalıklı ağaçta sürgün oluşumu azalır, yapraklar sararır ve dökülür. Sürgün ve dallar kurumaya başlar ve sonunda ağaç tamamen kurur.
Kültürel Önlemler
- Kuruyan ağaçların kökü en ince kökleri ile birlikte sökülerek kendi çukurunda yanmamış kireç dökülerek üzeri kapatılmalıdır.
- Hastalık bahçenin belli kısmında görülüyorsa, hastalıkla bulaşık olan köklerin sağlam ağaçlara ulaşmaması için, hastalıklı olan ağacın etrafı 60 cm derinliğinde ve 30 cm genişliğindeki hendeklerle çevrilmelidir. Çevre bahçelerdeki taşan sulardan da bulaşmalar önlemelidir.
- Ağaçlar sağlıklı gelişmeleri için derin dikimden ve aşırı sulamadan kaçınılmalı, kökler ise yaralanmamalıdır.
- Sonbaharın ilk yağmurlarından sonra oluşan şapkalı mantarlar ile oluşturdukları yerdeki kök parçaları imha edilmelidir.
Fizyolojik Hastalıklar
- Çiçeklenme döneminde yüksek sıcaklıklarda çiçek yapısı bozulur, böyle çiçeklerden oluşan meyveler bazen tek, bazen çifti bitişik olur.
- Meyvelerin olgunlaşmasına yakın olan dönemdeki yağışlar meyve çatlamasına neden olur.
- Beslenme bozukluklarından dolayı yapraklarda sararma, yaprak damarlarında renk değişikliği, meyve gözlerinin azalması, sürgünlerin yumuşak dokulu olmaları, yaprakların normalden daha küçük kalmaları ile sürgünlerin kısalması gibi birçok belirtiler gösterebilirler.
Hastalık Tanımı :
Hastalığın etmeni Prunus necrotic ringspot virüs?ünün bir ırkıdır. Virüs köklü ve köksüz kalem, aşı gözü, tohum ve çiçek tozu ile taşınır.
Yaşayış :
İlkbaharda ağaçta sürgün başladıktan hemen sonra, yapraklarda belirgin olmayan açık ve koyu yeşil beneklenme ve aralarında sayısız koyu griden kahverengine kadar değişen renkte nekrozlar görülür. Bu nekrozlar genellikle gayri muntazam olup nadiren yuvarlaktırlar, zamanla nekrozlar dökülünce yaprak delik deşik olur ve nekroz olan yerlerde gelişme olmayacağı için, yaprak şekli bozulur. Ayrıca yapraklarda açık yeşil benekler, küçük halkalar ve bandlar görülür. Bu belirtiler yaşlı yapraklarda gizli kalmaktadır. Genç yapraklarda maskelidir. Çeşide göre bu kaide değişebilir.
Virüs % 50'e kadar verim düşüklüğüne ve fidanlıklarda da % 60'a kadar anaç kalem uyuşmazlığına sebep olmaktadır
Kültürel Önlemler :
Virüs çiçek tozu ile de taşındığı için eski bahçelerde hastalıktan korunmak hemen hemen imkansızdır. Ancak iyi bir budama, gübreleme ve bakım ile verim artırılarak ağaçtan mümkün olduğu kadar fazla ürün almaya çalışılmalıdır.
Yeni kuruluşların eski bahçelerden uzakta, virüsten arınmış fidanlarla kurulması gereklidir. Ayrıca fidanlıkların her vegetasyon döneminde kontrol edilerek hastalık belirtileri gösteren fidanların hemen sökülüp yok edilmesi hastalığın yayılma oranını azaltır.
Hastalıklı ağaçlardan tohum, aşı kalemi vs. gibi üretme materyali alınmamalı, üretme materyali alınacak ağaç sağlam görünüşlü olmalı, teste tabi tutulmalıdır.
Kirazda Yaprak Lekesi Hastalığı
Latincesi :
Blumeriella jaapii (Rehin.) V. Arx.
Hastalık Tanımı :
Fungusun eşeysiz formu, Cylindrosporium padi Karst olarak isimlendirilmiştir.
Fungus, kışı yere dökülen hastalıklı yapraklar üzerinde, apotesyum halinde geçirir. Askuslan topuz biçiminde olup, içinde 8 adet askospor bulunur. Askosporları uzun, düz veya hafif kıvrık yapıda, bölmesiz veya 1-2 bölmeli ve renksizdir.
Apotesyumlar, mart ayından itibaren olgunlaşmaya başlar. Bu dönemde yıldız şeklinde yırtılırlar ve içlerinden askosporlar çıkar. Bunların dışarı çıkması için uygun sıcaklık yanında, yaprakların ıslak olması da gerekir.
Askospor uçuşları, 16°C sıcaklıkta en yüksek seviyeye ulaşır. Askosporlar ilk yapraklara ve çiçek tablasına ulaşarak, primer enfeksiyonları meydana getirir ve çiçeklerin erken dökülmesine neden olur. Askosporlar yaprağın ait yüzeyindeki stomalardan girer ve yaprak dokusunda miselyum olarak gelişir.
Enfeksiyondan 1-2 hafta sonra, genellikle yaprağın alt yüzünde beyazımsı sarı renkli aservuluslar meydana gelir. İçlerinde de beyazımsı-san renkli, uzun, ince, silindirik ve yay şeklinde, bölmesiz veya 1 bölmeli, nadiren de 2 bölmeli konidiosporlar bulunur. Konidiosporlar en iyi 16°C sıcaklıkta gelişir. Yağmur rüzgâr ve böceklerle sağlıklı yapraklara taşınır. Nemli periyotlarda, bol miktarda oluşan konidiosporlar sekonder enfeksiyonlara sebep olurlar. Konidiosporlar da askosporlar gibi yaprak enfeksiyonlarına neden olurlarYaşayış :
Yaprak lekesi hastalığı, kirazlardan çok, vişne ağaçlarında zarar yapar. Bu hastalık, bazen Yaprak delen hastalığı zannedilerek gözden kaçırılabilmektedir. Hastalık belirtileri yaprakta, meyve ve meyve sapında görülür. Yaprağın üst yüzeyinde Önceleri bordo renkte olan lekeler, sonraları kırmızımsı-kahverengine dönüşür. Konidiospor kümelerinin etrafa yayılması nedeniyle, sanki bu
lekelerin alt yüzünde, kirli beyaz renkte bir kabuklu bit varmış gibi görünür. Çapları 1-3 mm kadar olan bu lekeler, gayri muntazam veya yuvarlaktır. Bunlar dağınık veya yaprağın sadece bir kısmında meydana gelebilirler. Lekeler birbiriyle birleşerek, daha büyük lekeler oluşturabilir ve o kısımdaki dokuyu öldürebilir. Hastalıklı kısımlar genellikle kıvrılır ve kahverengileşir. Hastalık çok ciddi yaprak dökülmesine neden olur ve bu durum hastalığın karakteristik belirtisidir. Yaprak dökülmesi, haziran ortasında başlar, bazen ağaçlarda sadece meyveler kalır. Bu meyveler de iyi gelişemez ve olgunlaşamaz. Bunların kaliteleri düşük ve tatlan da iyi değildir.
Ayrıca bu hastalığa yakalanan ağaçlarda odun dokusu oluşumu da iyi değildir. Hasta ağaçlar kış soğuklarından zarar görür, sürgün gelişimi ve çiçek üretimi azalır. Ayrıca birçok meyve gözü ölür ve dolayısıyla meyve tutumu azalır. Bu durumun 23 yıl devam etmesi halinde ağaç tamamen kuruyabilir. Meyve üzerinde, yuvarlak ve 0.5-2 mm çapında lekeler meydana getirir. Bu lekeler, meyve yüzeyinde veya meyve etine gömülüdür. Yeşil meyvelerdeki lekeler bordo, olgun meyveierdekiler ise kahverengi-siyah renklidir. Lekeler birbiriyle birleştiğinde meyvelerin şekilleri bozulur. Meyve sapındaki lekeler bazen çok küçük olduğu için görmek zor olabilir. Bu lekeler yaprak dökülmesiyle beraber zamansız meyve olgunlaşmasına ve kalitenin düşmesine neden olur.
Hastalık özellikle nem tutan fidanlıklarda çok yaygındır. Yaprakların erken dökülmesine neden olduğundan, fidanlıklarda çok ciddi zararlar ortaya çıkar.
Yurdumuzda genellikle nemli olan Karadeniz Bölgesinde yaygındır. Ancak Marmara ve Ege Bölgesinde de görülmektedir.
Kültürel Önlemler :
- Bahçe kurulurken nem tulan yerler tercih edilmemelidir.
- Hastalık kireç, potasyum, fosfor ve humus yönünden fakir olan bahçelerde fazla görüldüğü için. buralarda uygun gübreleme yapılmalıdır.
- Hastalıklı yapraklar toplanarak yakılmalı veya gömülmelidir.
Kimyasal Mücadele :
İlaçlama, ağacın her tarafını kaplayacak şekilde yapılmalıdır.
İlaçlama Zamanı :
1. ilaçlama: Taç yaprakların %80-90'nı döküldüğünde yapılmalıdır.
2. ve diğer ilaçlamalar: Kullanılan preparatların etki süreleri dikkate alınarak, enfeksiyon koşulları ortadan kalkıncaya kadar ilaçlamalara devam edilmelidir.
İlaçlamalar hasat dönemine kadar devam ederse, son ilaçlama ile hasat arası süreye uyulmalıdır. Hasattan sonra, yapraklarda fazla leke mevcut ise bir ilaçlama daha yapılmalıdır.
Kirazda Yaprak Kıvrılma Hastalığı
Hastalık Tanımı :
Hastalığın etmeni Cherry leaf roll virüsüdür.
Virüs vegetatif üretme materyali ve nematod ( Kiphinema cari, X. paroelongaturn) ile taşınmaktadır
Yaşayış :
Kiraz yaprak kıvrılma virüsü ilk bakışta kiraz ağaçlarında Armilleria mellea veya Pseudomonas mors-prunorum belirtilerine benzer belirtiler yapar. Yapraklar yukarıya doğru kıvrılır, ellendiğinde kırılacak gibidir, hassas çeşitlerde yaprak erguvani bir renk alır. Yaprak altlarında orta damar boyunca sıralanan teşekküller (enation) görülür . Yapraklarda solma ve erken dökülme olduktan sonra, dallarda kuruma ve zamk akıntısı görülür. İlkbahar da dalda tek tuk yapraklanma olur. Çiçeklerde açılma 3 haftaya kadar gecikebilir. Çiçek açmada bu gerileme virüs için iyi bir teşhis belirtisidir. Yaşlı ağaçlar hastalığa yakalandıktan kısa bir süre sonra ölürler.
Vişne ve kiraz ağaçlarında verim düşüklüğü ve hatta ağacın tümünün kurumasına sebep olduğu için önemli bir virüs hastalığıdır
Kültürel Önlemler :
Hasta ağaçtan kalem alınmaması, fidanlıkların yapraklı dönemlerinde sık sık kontrol edilerek hasta fidanların ayıklanması önerilir.
Virüs ve virüs benzeri hastalık etmenlerinden arındırılmış sağlıklı, sertifikalı, ismine doğru üretim materyali kullanılmalıdır.
Pfeffinger Virüsü
Hastalık Tanımı :
Etmeni Raspberry ringspot virüs, prune dwarf virüs veya Arabis mosaic virüs + Prune chvarf virüs'dür.
Virüs aşı kalemi ve klon anacı ile taşınmaktadır. Ayrıca toprak nematodların dan Longidorus elongatus ile L. macrosoma ' nin Raspberry ringspot virüsünü taşıdığı saptanmıştır.Yaşayış :
Pfeffinger hastalığı başlangıçta yavaş, daha sonra çok hızlı seyreden bir hastalıktır, önce yapraklarda genellikle yaprak kenarlarına yakın büyükçe zeytin yeşili, ışığa tutulduğunda yağ lekesi görünümünde kenarları belirli lekeler görülür. Yaprak damarları gayri muntazamlaşır, enfeksiyonu takip eden ikinci yıl yaprak altlarında orta damar boyunca yumru gibi teşekküller (enation) ve yine yaprak altında kahverengi başlı tüyler oluşur. Yapraklar küçük, dar, kalın ve kenarları sık dişlidir.
Bazen bütün yaprak altı enationlarla dolar. Hastalığın ileri safhasında sürgünler gelişmez sadece küçük yaprak rozetleri görülür, dal çıplaklaşır, zamk akımı başlar ve ağaç ölür. Hassas çeşitlerde hastalık şiddetlidir.
Hastalığa yakalanan hassas kiraz ve vişne ağaçları önce zayıflamakta sonra da kuruyarak ölmektedir.Kültürel Önlemler :
Hasta ağaçtan kalem alınmaması, fidanlıkların yapraklı dönemlerinde sık sık kontrol edilerek hasta fidanların ayıklanması önerilir.
Virüs ve virüs benzeri hastalık etmenlerinden arındırılmış sağlıklı, sertifikalı, ismine doğru üretim materyali kullanılmalıdır.
Sharka Virüsü
Hastalık Tanımı :
Hastalık etmeni Plum pox virüsüdür.
Yalnız canlı odunsu ve otsu bitki hücrelerinde yaşar ve çoğalabilir. Bunun dışında vektör ve bitki özsuyunda enfeksiyon yeteneğini kısa bir süre muhafaza edebilir. Konukçuda sistemiktir.
Doğada yaprak biti vektörlerle yayılır. En önemlileri, Phorodon pruni , Brach-ycadus helichrysi, B. cardiu, Myzus persicae, dır. Aphis craccivora ' nin da sharka virüsünü naklettiği tespit edilmiştir.
Sharka virüsü her türlü vegetatif aksamla (aşı kalemi, göz, çelik, kabuk) bulaşık çöğür, kök kaynaşması ile nakil olur.
Virüsün tohumla geçmesi olasılığı da vardır.Yaşayış :
Hastalığın en önemli konukçuları olan erik, kayısı ve şeftalide belirtiler genel olarak yaprak ve meyvede görülür. Erik ve kayısılarda yaprak belirtilen, sarı leke, band, halka şeklindedir.Şeftalilerde yaprak belirtileri damarlar boyunca renk açılması, sarı lekeler ve yaprakta deformasyon şeklinde görülür. Belirtiler ilkbaharda, ilk yapraklanma devresinde görülebilir. Kayısı ve eriklerde bütün bir vegetasyon yaprak belirtileri görülebilir, bilhassa ağacın gölge ve serin olan iç kısımlarında, genç sürgünlerde belirgindir.
Meyve belirtileri; erikte özellikle mürdüm eriğinde nokta ve bantlar veya halka şeklinde çöküntüler olum devresine yakın meydana gelir. Meyve kesitinde, bu çökmüş yerlerin koyu kahverengi, lastik gibi ve çekirdeğe yapışık olduğu görülür. Çekirdekte meyvedeki belirtinin adeta iz düşümü meydana gelir. Bunlar koyu renkli nokta, halka ve bandlar şeklindedir. Kayısıda genel olarak meyvede deformasyon, halka ve bandlar görülür. Çekirdekte belirtiler çok belirgindir.
Şeftalide meyve kayısıya benzer belirti gösterir.
Meyve dökümü her üç türde meyve olumundan evvel görülür, oldukça önemlidir.
Genel olarak yaşlı ağaçlarda yaprak belirtileri güç tespit edilebilir. Ağır bir budamadan sonra gelen sürgünlerde belirtiler tam olarak görülebilir. Hastalık belirtisi gösteren meyveler ticari değerini tamamen kaybeder. Çünkü meyve tatsız, kuru ve kauçuk gibi bir hal alır. Kurutmalık ve reçellik olarak değeri yoktur. Eriğin alkol sanayinde kullanıldığı Balkan ülkelerinde, bu hastalık nedeniyle sanayi değeri kalmayan geniş erik plantasyonları imha edilmiştir.
Ülkemizde yetiştirilen reçellik imrahor kayısı çeşidi ile Köstendil mürdüm eriği çeşidi hastalığa karşı çok duyarlıdır. Hastalığa yakalanmış bu çeşitlerde meyve, yaprak ve çekirdekte belirti görülür. Bu çeşitler ekonomik olarak değerlerini tamamen kaybeder.Kültürel Önlemler :
Virüsün enfeksiyon kaynaklarının ortadan kaldırılması en etkin önlemdir. Bunun için en başta fidanlıkların kontrol altına alınması gereklidir. Fidanlıklarda çöğür fidan ve aşı materyalinin alındığı damızlık ağaçlar her yıl kontrol edilmeli ve hastalık belirtisi gösteren fertler derhal imha edilmelidir. Belirti göstermeyen yaşlı ağaçlarda bir dalda ağır budama yapılmalı, bu şekilde hastalığın bir maskeleme durumu olup olmadığı kontrol edilmelidir. Ayrıca damızlık ağaçlardan her yıl alınacak gözlerin endikatör olan GF 305 (şeftali), İmrahor (kayısı) ve Köstendil (erik) üzerine aşı yapılarak sağlık durumunun kontrolü yapılmalıdır.
Bundan başka Türkiye çapında yapılacak sürveylerle hastalığın kontrolü yapılmalı ve hasta ağaçların imhası sağlanmalıdır.
Bu arada virüse duyarlı yabani formlar (çakal eriği gibi) imha edilmelidir. Orman ve tarlalarda bulunan bu formlar doğal infeksiyon kaynağı olabilirler. Ayrıca vektör ve virüsün konukçusu sistemik belirti gösteren olan otsu bitkilerde dikkate alınmalıdır.
Hastalığa dayanıklı çeşitlerin yetiştirilmesi, bunların anaç olarak kullanılması hastalıktan korunma tedbirleri arasındadır.
Hasta ve hasta şüphesi olan ağaçlardan hiçbir üretim materyali (aşı kalemi, göz, çekirdek) alınmamalıdır.
İç ve dış karantina, korunma tedbirleri arasındadır.