Pamuk Yetiştiriciliğinde Karşılan Hastalıklar ve İlaçlaması
Pamuk Solgunluk Hastalığı
Hastalık Tanımı :
Hastalık etmeni fungusun konidioforları vertisillat olarak
dallanmıştır. Lamba şişesi şeklindeki yan dallar daire şeklinde aynı yerden
çıkarlar. Konidiler yan dalların uçlarında meydana gelirler. Eliptik şekilde,
tek hücreli, renksiz veya çok hafif renklidirler.
Fungus, toprakta mikrosklerot halinde kışı geçirir. Uygun
koşullarda toprakta vegatatif hale geçen sklerotlar, konukçu bitkilerin kök
ucundan, kılcal köklerden ve hipokotilden penetrasyon yaparlar. Kök meristem
dokusuna giren fungus hücreler arası ve hücre içi olarak merkezi silindire
doğru ilerleyerek iletken doku demetlerine ulaşır. Odun borularında konidi ve
misel verir. Konidi ve miseller odun boruları boyunca tepe noktalarına ,
yapraklara ve uç tomurcuğuna kadar ilerlerler ve hastalığın belirtilerini
oluştururlar. Yapılan çalışmalarla hastalık etmeninin tohuma kadar ilerlediği
fakat tohumun hastalığın taşınmasında önemli olmadığı saptanmıştır.
Yaşayış :
Hastalık belirtileri, alt yapraklardan başlayarak üst
yapraklara doğru ilerleyen solma ve pörsüme şeklindedir. Daha sonra yaprakların
damar araları sararır ve sonrada sararan yerler kuruyup esmerleşir. Bu tip
yapraklar zamanla dökülür. Hastalık erken başlamış veya ekim geç yapılmışsa
hastalanan bitkilerin boyları kısa kalır, koza adeti ve kozalar küçük oluşur.
Bu tip bitkilerin dalları boyuna kesilirse iletken doku demetlerinin
uzunlamasına çizgiler şeklinde devam ettiği görülür. Hasta bitkilerin gövdesi
enine kesilirse, odun boru demetlerinin esmer veya kahverengine dönüştükleri
dikkati çeker. Hastalık pamuk ekimi yapılan yerlerde her yıl görülmektedir.
(Ege Bölgesinde % 20-30 oranında, Akdeniz Bölgesinde % 0,01 -13,93). Solgunluk
hastalığına pamuk tarımı yapılan dünyanın her tarafında rastlanmaktadır. Ege'
de eskiden beri var olan hastalık son yıllarda ekim nöbetinin uygulanmaması,
üst üste pamuk ekilisi nedeniyle daha da artmıştır. Çukurova, Antalya ve
Güneydoğu Anadolu bölgelerinde de hastalık yıldan yıla artmaktadır.
Kültürel Önlemler :
İyi bir ekim nöbeti uygulanmalı (Bölge özelliklerine göre
pamuk üretim alanlarında pamuktan sonra 3 yıl yonca veya 2 yıl mısır, buğday,
3. yıl yeniden pamuk uygulaması yapılabilir. Sulanabilen yerlerde yonca yerine
2-3 yıl çeltik ekimi de önerilebilir).
Tarladaki bitki artıkları toplanıp yakılmalı,
Dekara verilecek su miktarı 90 ton'dan fazla olmamalı,
Dengeli bir gübreleme yapılmalı (N-P-K oranı 1-0,7- l
şeklinde olmalıdır),
Azotlu gübre olarak üre verilmelidir,
Bazı yabancı otlar hastalık etmeni fungusun konukçuları
olduğundan pamuk tarlaları içinde ve kenarında bulunan yabancı otlar yok
edilmeli,
Hastalığa dayanıklı çeşitler yetiştirilmelidir.
Kimyasal Mücadele :
Verticillium ' a karşı her yerde etkili olan ve kolay uygulanabilen bir mücadele yöntemi bulunamamıştır. Bunun en önemli nedenleri etmenin toprak fungusu oluşu ve toprak sterilizasyonunun pratik ve ucuz yolunun bilinmeyişidir.
Pamukta Köşeli Yaprak
Leke Hastalığı
Hastalık Tanımı :
Hastalık etmeni, gram negatif özelliğe sahip bir bakteridir. Optimum gelişme
sıcaklığı 25-30°C' dir. Dünyanın değişik ülkelerinde bakterinin değişik ırkları
vardır. Bakteri, kuraklık ve sıcaklığa oldukça dayanıklıdır. Güneş ışınlarından
etkilenmez aynı şekilde düşük sıcaklıklara da dayanıklılık göstermektedir.
Optimum gelişme şartlan uygun gittiği yıllarda bakteri, kozaya ve oradan da
pamuk tohumlarına geçer. Etmen kışı enfekteli pamuk tohumlarında ve topraktaki
bulaşık bitki artıklarında geçirir.
Yaşayış :
Köşeli yaprak leke hastalığı, pamuk bitkisinin yaprak, yaprak sapı, koza ve
taraklarında koyu yeşil ve kahverengi lekeler şeklinde ortaya çıkar. İlk
lekeler bitkinin kotiledon yapraklarında açık yeşil, yuvarlak yağ lekesi gibi
görünür. Havaların ısınması ile lekeler kurur, beyazımsı bir kabuk şeklini
alır.
İklim koşulları hastalık için uygun giderse lekeler, esas yapraklara, sapa ve
kozalara geçer. Lekeler, esas yapraklarda küçük damarlar ile sınırlanmış köşeli
ve koyu kahve renktedir. Bu lekeler, hastalığın ilerlediği devrelerde
birbirleriyle birleşerek daha çok büyür ve parçalanır. Kurak başlayınca fazla
zarar gören yapraklar dökülür ve bitki çıplaklaşır. Genç sürgünlerde ve
dallarda ise uzunlamasına dar lekeler şeklinde belirti verir. Sürgünlerde
solgunluk yapar, dallarda lekeler zamanla siyaha döner ve siyah kol adını alır
ve kıvrılmalar meydana gelir.
Hastalıktan dolayı açılmamış kozalarda ise kozalar çok küçükse döküm olur.
Büyüklerde ise normal büyüme olmaz. Pamuğun miktar ve kalitesi düşer çiğit
tohumluk olarak kullanılamaz. Hastalık, bilhassa yağışlı giden Mayıs-Haziran
aylarında önemli zararlara neden olur.
Kültürel Önlemler
:
Hastalık tohumla taşındığından hastalıklı tarlalardan tohum alınmamalıdır,
Hasattan sonra tarladaki hastalıklı bitki artıkları yok edilmelidir,
Hastalık genel olarak su tutan topraklarda görüldüğünden fazla suyun akıtılması
için kanal açılmalı,
Pamuk fide devresinde iken yoğun yağmurlardan sonra meydana gelen kaymak
tabakası çapa ile kırılmalı, toprağın havalandırılması sağlanmalıdır,
Pamuk bitkisinin sulanması konusunda çok dikkatli olmalı, fazla sulamadan
kaçınmalıdır,
Hastalığı yapan bakteri bitki artıklarıyla uzun zaman toprakta yaşadığından,
mümkünse böyle tarlalarda 3-4 yıllık bir münavebe tatbik edilmelidir.
Kimyasal Mücadele
:
Koruyucu nitelikteki tohum ilaçlamasını yapmak için ilaçlama bidonu 2/3'sine
kadar havı alınmış çiğit ile doldurulur ve içerisine gerekli miktardaki ilaç
ilave edilerek 5-10 dakika müddetle yavaş yavaş döndürülür. Tohumun boşaltılması
sırasında ilacın tozumaması için ilaçlama bidonun üzeri nemli bir çuvalla
örtülmelidir.
Bu ilaçlama esnasında toprak altı zararlılarına karşı kullanılacak ilaçlar da
birlikte konarak karıştırılabilir.
İlaçlama Zamanı
:
Pamuklarda köşeli leke hastalığı ile ilaçlı mücadele ekim öncesi tohum
ilaçlamaları şeklinde yürütülür ve koruyucu niteliktedir.
İlaç Detayları :
Etken Madde |
Formülasyon |
Miktar |
Bronopol %12 |
TOZ |
600 g/100 kg tohuma |
Mancozeb %60 |
WP |
150 g/100 kg tohuma |
TCMTB 475 g/l |
EC |
225 ml/100 kg tohuma |