Dut Ağacı Hastalıkları:Yaprak Lekelenmesi, Kök kanseri, Armillaria Kök Çürüklüğü Hastalığı
Armillaria Kök Çürüklüğü Hastalığı
Hastalık Tanımı :
Hastalık
etmeni şapkalı bir fungustur. Şapkalarını sonbaharın ilk yağmurlarından
sonra oluşturur. Hasta ağaçların kütüklerinde oluşan Sarımsı kahverengi
olan ve aşağıya doğru siyahlaşan şapkalar 5 - 15 cm çapındadır. Bu
şapkalar misellerden oluşan rizomorfların ucunda meydana gelir.
Rizomorflar kalın, silindir şeklinde koyu renkli misel uzantılarıdır. Uç
kısımları renksiz ve akışkan madde ile çevrili olan rizomorfların dışı
koyu, içi beyazdır. Şapkanın altında bulunan lamellerde olgunlaşan
basidiosporlar 8-9 x 5-6 mikron boyutundadırlar. Fungus hem toprakta,
hem de odun dokusunda yaşar; ölü ağaçlarda ve toprakta kalan kök
parçalarında uzun süre yaşamını sürdürür. Nemli yerlerde iyi gelişme
olanağı bulur.
Yaşayış :
Orman
ve meyve ağaçlarının köklerinde çürüklük yaparak ağaçların ölümüne
neden olur. Hastalığa yakalanan ağaçlarda sürgün oluşumu azalır,
yapraklar sararır ve dökülür, sürgün ve dallar ölmeye ve kurumaya
başlar, nihayet ağaçlar tamamen kururlar. Bu belirtilerin oluşumu ve
ağaçların ölümü 4 yıllık süreyi gerektirir, ancak şiddetli enfeksiyon
koşullarında bu süre 1-2 yıldır. Hastalığa yakalanmış ağaçların kökleri
incelendiğinde ikinci köklerden başlayarak kök boğazına kadar kabuk
dokusu ile odun dokusu arasında beyaz fungal tabakanın oluştuğu görülür.
Hastalığın başlangıcında odun dokusu açık kahverengidir, daha sonra
sarımtırak veya beyaz süngerimsi dokuya dönüşür.
Ağaçların yaşamlarının kısalmasına, ağacın verim yaşında ölümüne neden
olduğu için ekonomik açıdan önemlidir. Toprağı iyi seçilmemiş, bahçe
kuruluşu ve kültürel işlemleri tekniğine uygun yapılmamış bahçelerde
etmen kolay gelişebilmektedir. Bu fungusun entansif tarım yapılan
bahçelerdeki ağaçları çok az hastalandırdığı bilinmektedir.
Kültürel Önlemler :
Kuruyan ağaçlar bahçeden sökülerek imha edilmeli ve yerlerinde kireç söndürülmelidir.
Hastalık bahçenin belli kesimlerinde ise rizomorfların sağlam ağaçlara
ulaşmaması için hasta olanlar 60 cm derinlik ve 30 cm genişlikteki
hendekler ile izole edilmelidir.
Çevre bahçelerde hastalığın bulunduğu durumlarda sel sularının
getireceği hastalıklı parçaların girişini önlemek için bahçenin
çevresine 60-70 cm derinlikte hendekler açılmalıdır.
Ağaçlar sağlam ve sağlıklı yetiştirilmeli, bunun için tekniğin gerektirdiği önlemler alınmalıdır.
Orman ağaçlarının kesimiyle elde edilen boş araziye hemen meyve bahçesi tesis edilmemeli, toprak 2-3 yıl boş bırakılmalıdır.
Sonbaharın ilk yağmurlarından sonra oluşan fungusun şapkaları ve oluştukları yerdeki kök parçalan imha edilmelidir.
Ağaçlar derin dikilmemeli. aşırı sulanmamalı ve köklerin yaralanmamasına dikkat edilmelidir
Kimyasal Mücadele :
Ağaçların kök ve kök boğazları ilaçlı suyla iyice sulanmalıdır.
İlaçlama Zamanı :
İlaçlamalara hastalık görüldüğünde başlanır.
Yaprak Lekelenmesi:
Dut ağacında Cercosporella mori, Cercospora
missouriensis ve C. moricola mantarları fazla yağmurlu mevsimlerde
yapraklarda "lekelenme" hastalığı oluştururlar.
Mücadele: Cercosporella cinsi mensubu mantaryaşlı ağaçlarda
"yapraksızlanma" doğurabilir. Bu yüzden, eğer leke'ler ciddi hasar
yaratırsa, değerli ağaçlara "bakır'lı" bir ilaç püskürtülür.
Külleme : Uncinula geniculata ve Phyllactinia corylea mantarları
tarafından hasıl edilen "gerçek külleme" hastalığı'nda, dut
yapraklarının alt yüzü beyaz ve tozumsu bir örtü ile örtülür. Mücadele ;
kıymetli ağaçlar zaman zaman "karathan", "ıslanabilir kükürt" veya
"benlat", ilaçlarından birini püskürtme işlemi ile korunabilir.
Mycosphaerella mori mantarı ile sebep olunan "taklit külleme" hastalığı
ile, dut * yaprakları şiddetle rahatsız edilir. Hastalık, Temmuz ayında
yaprakların alt yüzünde beyazımsı ve belli-belirsiz "yama"lar halinde
gözükür. Daha sonra üst yüzde sarımsı bölgeler gelişir. Sporları
oluşturan mantar iplikçikleri alt yüzlerdeki stoma'lardan dışarı çıkar,
sanki beyaz ve ağ gibi bir "örtü" oluşumu gibi yayılma yapar. Genel
görünüş "gerçek külleme" hastalığındaki gibidir. Eşeysiz sporlar
renksizdir ve herbiri birkaç hücrelidir. Hastalanmış yapraklar yere
düşer ve kışlama yapar veya ilkbaharda eşeyli safha olan askospor
safhası bu yapraklar üzerinde olgunlaşır. Mücadele ; sonbaharda dökülmüş
olan tüm yapraklar toplanır ve yok edilir; bu "küf" hastalığı Temmuzda
görülür görülmez hemen "bakır'lı" bir ilaç püskürtmesi yapılır.
Patlamış Mısır Hastalığı : Ciboria carunculoides mantarının husule
getirdiği bu hastalık, başlıca meyve yapraklarına (karpel) dadanır.
Bunların şişmesine ve yeşilimsi olarak kalmasına sebep olur,
olgunlaşmaları üzerine etki yapar.
Mücadele : Hastalığın önemi azdır. Süs bitkisi olarak ağacın değerini düşürmez.
Doku Bozuklaşması: Altı adet mantar türü; ince sürgünlerde ve dallarda
"doku bozuklaşması", ince sürgünlerde de "uçtan ölüm" hastalıkları
yaratır. Bu mantar'lar şunlardır: Nectria sp., Dothiorella sp., D. mori,
Stemphyllium sp., Cytospora sp. ve Gibberella baccata var. moricoia.
Cytospora sp. Mücadele için; ölü dallar budanır ve yok edilir; ağaçlar
sulama ve gübreleme iLe sağlık bakımından kuvvetli tutulur.
Bakteri Yanıklığı: Pseudomonas mori bakterisi tarafından meydana
getirilen bu hastalık'da; yapraklar ve sürgünler üzerinde suya sokulmuş
gibi gözüken "leke"ler ortaya çıkar. Bunlar daha sonra çökmüş ve siyah
olurlar. Yapraklar çarpıklaşır, sürgünler siyah "şerit'li" olurlar. İnce
sürgünlerdeki yapraklar solar ve kuruyup biter.
Mücadele : Ölü sürgünleri sonbaharda budama ve takibeden ilkbaharda bir
"bakır'lı" mücadele ilacı püskürtme işlemleri bir ölçüde denetim
sağlamaktadır. "Streptomisin" püskürtme işlemi de etkili olabilir.
Kök Kanseri
Hastalık Tanımı :
Kök
kanseri hastalığını yapan bakteri 0.4-0.8x1.0-3.0 mikron boyutlarında,
Gram-negatif olup aside dayanıklı değildir. Optimum gelişme sıcaklığı
25-30 °C, minimum O °C ve maksimum gelişme sıcaklığı ise 37 °C'dir.
Bakterinin termal ölüm noktası 50-52 °C'dir. Etmen, toprakta uzun süre
yaşayabilmekte ve işlenen topraklarda da virülensini koruyabilmektedir.
Alkali topraklarda, hafif asit karakterde olanlara oranla daha çok
yayıldığı saptanmıştır.
Bakteri bir yara parazitidir. Bitkiye köklerden böceklerin, nematodların
ve mekanik işlemler sonucu açılan yaralardan kolayca girerek ur (tümör)
oluşturmaktadır.
Yaşayış :
Hastalık
meyve ağaçları ile, bazı orman ve park ağaçlarının kök boğazlarında
görülür. Asmada çubuklarda ve daha doğrusu kollarda meydana gelen bu
hastalık, pancarda yumrularda oluşmaktadır. Hastalığın yerleşim yeri
ağaçların kök boğazı olmakla beraber ender olarak kök ve toprak üstü
aksamlarında da görülür. İnce ve derin köklerde hastalık hemen hemen
görülmez. Kökler kalınlaştıkça ve kök boğazına yaklaştıkça hastalığın
bulunma oranı artar. Bakterinin bulunduğu yerdeki parankima hücrelerinin
aşırı çoğalmaları sonucu başlayan hastalığın ilk belirtisi küçücük
urdur. Oluşan urların yüzeyi düzgün ve yumuşaktır. Ancak ur büyüdükçe
dış yüzeyi kurur, esmerleşir ve pürüzlü bir görünüm alır. Ur irileştiği
zaman yan kökleri yok eder. Yaşlı urlar parçalanarak dökülür ve toprağa
karışırlar. Ölü olduklarından içlerinde bakteri yoktur. Asmada ise
belirti, köklerde değil, gövde, kol ve çubuklarda görülür. Asmanın
gövde, kol ve çubuklarında yaranın oluşumuna göre meydana gelen urlar
farklı görünüm arz ederler. Don çatlakları boyunca oluşan bu kanser
yaraları halk arasında ""sıraca"" yada ""uyuz"" adını alır.
Fidanlıklarda ise, köklü asma çubuklarının kök boğazında ve köklerinde
(fındık ve ceviz büyüklüğünde) tümörler görülür. Tümörler başlangıçta
krem renkli olup sonra esmerleşir ve yüzeyleri çatlar , hastalığa
şiddetli yakalanan fidanlar iyi gelişemezler. Genç ağaçlar enfeksiyondan
çok etkilenirler ve kısa sürede kururlar. Yaşlı ağaçlar ise az ve
kalitesiz meyve verirler. Hastalık, bulaşık fidan ve topraklarla
yayılmaktadır.
Kültürel Önlemler :
Fidanlık
veya meyve bahçesi plantasyonu kurulurken ağır ve nemli topraklardan
kaçınılmalı, eğer tesis kurulmuşsa drenaj kanalları açılmalıdır.
Toprağa fazla çiftlik gübresi vermek yerine kompoze gübre verilmelidir.
Aşıda anaç kalem uyumuna dikkat edilmeli, yara yerinden bakteri girişini
engellemek için aşı yerleri aşı macunu ile kapatılmalıdır.
Toprak altı zararlıları ile mücadele edilmelidir.
Kanserli fidanlar yok edilmelidir.
Fidanlık kurarken önce fidanlık toprağının bu bakteriyle bulaşık olup
olmadığını kontrol etmek gerekir. Bunun için ilkbaharda iyi işlenmiş
toprağa 1-2 yaşında kökleri traş edilmiş ve temiz şeftali çöğürleri 1-3 m
aralıklarla dikilir. Sonbaharda çöğürler sökülerek köklerde ur olup
olmadığı kontrol edilir. Çöğürler bulaşık çıkarsa, bu toprakta
fidancılık yapılmamalıdır.
Bahçedeki kanserli ağaçlar sökülmeli çukur çevresine 40 cm. derinlik ve
20 cm. genişliğinde tecrit çukuru açılarak içerisi sönmemiş kireçle
doldurulmalıdır.
Kimyasal Mücadele :
Meyve
ağaçlarındaki kök kanserine karşı, yazın birer hafta ara ile iki
operasyonla tümörler bıçakla iyice temizlenerek yara yerine % 5 oranında
göztaşı eriyiği ve kuruduktan sonra da nebati katran fırça ile sürülür.
Yarısı açılmış kök ve kök boğazı tekrar toprakla kapatılır.
Bağlardaki kök kanserine karşı budama işlerinde kullanılacak aletler (% 3
Lizol veya % 10 sodyum hypoklorit) bir dezenfektana batırılmalıdır.
Hasattan sonra gövde ve dallardaki tümörler bıçakla iyice temizlendikten
sonra % 5 oranında göztaşı eriyiği ve kuruduktan sonra da nebati katran
sürülür.
İlaçlama Zamanı :
Meyve ağaçlarında ve bağlarda kök kanserine karşı ilaçlı mücadele, yazın, Ağustos ve Eylül aylarında yapılır.
İlaç Detayları :
Etken Madde | Formülasyon | Miktar |
Bakır sülfat %99,5 | KR | 5 kg |