1000 TL ÜZERİ ALIŞVERİŞLERİNİZDE KARGO ÜCRETSİZ

Böğürtlen Yetiştiriciliğinde Karşılaşılan Hastalıklar Ve Mücadelesi

Böğürtlenlerde Dal ve Yaprak Pası Hastalığı
Latincesi :
Kuehneola uredinis (Link) Arth.
Hastalık Tanımı :
Fungusun spermagonyumları, kırmızımsı lekeler üzerinde, geniş, çıkıntılı püstüller (üredosporlar) halindedir. Turuncu-sarı renkli esiyumlar spermagoniyumlarla çevrilmiştir. Esiosporlar 18-19x19-23 um boyutundadır. Püstüller yaprak altında, dağınık, tozlu ve ilk oluştuğunda limon sarısı rengindedir. Yaşlı olanlar beyaz renkli olabilirler.

Üredosporlar 16-19x21-27 um boyutunda oval, renksiz, dikenli ve tam belli olmayan 3-4 ekvatoral açıklığa sahiptir.

Telİyumlar yaşlı yaprakların altında, üredosporlar arasında dağınık ve soluk deve tüyü rengindedir. Teliosporlar (kış sporları) 18-24x85-110 um boyutunda, silindirik, 5-13 hücreli, düzensiz yassılaşmış yada üstleri taç gibi, altları dardır. Her bir hücre bir üstteki hücrenin içine doğru uzanmış biçimdedir. Teliosporların çeperleri renksizdir. Ayak hücresi renksiz, çok kısa ve yokmuş gibi görülür. Fungus kışı, çubuklar üzerinde miselyum olarak ya da latent püstüller halinde geçirir. Meyve dallarındaki lekelerde bulunan üredosporlar, gelişme mevsimi boyunca aynı ya da farklı meyve dallarındaki yaprakları enfekte eder. Hastalık nemli koşullarda gelişir. Sonbaharda meyve dallarının yapraklarında teliyumlar oluşur. Çimlenen teliosporlardan oluşan bazidiosporlar, dip sürgünlere ait yaprakları enfekte eder. Buralarda spermagoniyumlar ve esiyumlar meydana gelir.
Yaşayış
:
Hastalık etmeni, dallarda ilkbaharın sonlarına doğru kabukları yaran limon sarısı renginde püstüller meydana getirir. Yazın başına kadar da meyve dallarındaki yaprakların alt yüzünde, küçük sarı püstüller halinde ortaya çıkar. Enfeksiyonun şiddetli olduğu yıllarda, erken yaprak dökümüne neden olur. Pas püstülleri meyveler üzerinde nadiren oluşur. Spermagoniyumlar ve esyumlar, ekim ve kasım aylarında, dip sürgünlerin alttaki yapraklarında oluşur. Çiçekleri etkilemez.

Hastalık hassas böğürtlen çeşitlerinde ekonomik Önemdedir. Şiddetli enfeksiyon­ların neden olduğu yaprak dökülmeleri, bitkinin zayıflamasına neden olmaktadır.
Kültürel Önlemler :
İnokulumu azaltmak için, hastalıklı meyve dallan hasat sona erince hemen budanarak uzaklaştırılmalıdır.
Kimyasal Mücadele :
İlaçlama, bitkinin her tarafını kaplayacak şekilde yapılmalıdır.
İlaçlama Zamanı :
1. ilaçlama: Dormant dönemde,

2. ilaçlama: Tomurcuklar patlayıp yeşil uç oluştuğunda,

3. ilaçlama: Çiçek tomurcuklan açılmadan önce yapılır.
Böğürtlende Geriye Ölüm Hastalığı
Hastalık Tanımı :
Fungusun eşeyli formu Clethhdium corticola (Funkel) Shoemaker & Müller'dir. Askokarplar en az 2 yaşındaki ölü ahududu çubukları üzerinde tek tek meydana gelir. Kısa gaga gibi bir uzantıya sahip, 200-300x300 um boyutundadır. Parafizler yoktur. Askuslar 100-200x8-10 um boyutundadır ve 8 askospor içerir. Silindirik ve ince duvarlıdır. Askosporlar renksiz, eliptik, uçları yuvarlaktır. Son hücreler uzundur. Genellikle 3 bazen 5 bölmeli olabilmektedir. Askosporların üç bölmeli olanları 11-17x5-7 fim, beş bölmeli olanları ise 15-18x6-7 um boyutlanndadır. Eşeysiz üreme organı olan siyah renkli aservuluslar 250 um çapındadır. Konidio­forlar dallanmış ve renksizdir. Konidiosporlar 13-15x5.5-6.5 um boyutunda olup, üç bölmeli, uzunca üst hücreler dipteki hücreden daha koyu kahve renklidir. S. Lichenicola?nın hayat döngüsü tam olarak bilinmemektedir,Yaşayış :
Lekeler yaz sonu veya sonbaharın başında, önce siyah ve kırmızı ahududularının dip sürgünlerinde ortaya çıkar. Böğürtlenlerinmeyve veren dallarında, özellikle kış zararından sonra daha belirginleşir.

Lekeler, kırmızı ahududu ve böğürtlenlerde beyaz küllü ve kırmızımsı kenara sahiptir. Etkilenmiş bölgeler genellikle 7-20 cm uzun­luğunda olup, nadiren gövdeyi sarar. Erken aşamadaki enfeksiyonlarda, konukçu dokula­rındaki rengin bozulması, sadece epidermisin altındaki birkaç hücreye uzanır.

İlkbaharın başında lekeler, kırmızımsı kahve­rengi aservuluslar içeren noktacıklar oluşturur. Bazen, sporulasyon ve aservulusların oluşumu bir önceki yılın ağustos sonunda başlayabilir. Konidiospor çıkışı olduktan sonra, siyah renge dönüşen lekeler, kabuğu çevreler ve enfekteli bölgelerde epidermis çatlayabilir ve soyulabilir.

Lekeler öncelikle boğumlarda gelişir, enfeksiyon yapraklardaki yaralardan ve yaprak saplarından olabilir. Hastalık Marmara Bölgesi'nde tespit edilmiştir.
Kültürel Önlemler :
- Sağlıklı üretim materyali kullanılmalıdır.

- Hastalığın zararı, sert bir budama ile bir sıradaki çubuk sayısını kontrol ederek minimuma indirilebilir.

- Yağmurdan sonra yaprakların ve sürgünlerin hızlı bir şekilde kurumasını sağlayacak şekilde yeşil kısımlar budanarak açılıp havalanma sağlanmalıdır.

- Yabancı otlar kontrol edilmeli, sıra üzeri ve sıra arasındaki özellikle sarılıcı yabancı otlar ortadan kaldırılmalıdır.

- Üretim alanları sık kontrol edilmeli, hastalıklı sürgünler ve yapraklar kesilip yakılmalıdır.
Kimyasal Mücadele
:
Etkili kimyasal mücadele yöntemi bulunmamaktadır.
İlaçlama Zamanı :
Etkili kimyasal mücadele yöntemi bulunmamaktadır.
Böğürtlende Dal Yanıklığı Hastalığı
Hastalık Tanımı :
Hastalığa neden olan fungusun, iki yıllık meyve dallarının köke yakın ölmüş kısım­larında gömülü olarak yuvarlağa yakın pseudotesyumları bulunur. Pseudotes-yumlar iki çeperli askuslan oluşturur. Her bir askus 8 adet kahverengimsi 3 bölmeli askosporları içermektedir.

Piknit 200-300 mm çapında olup, gömülü durumdadır. Eliptik tek hücreli 4-8x2.5-5.0 um boyutunda bol miktarda konidiosporlar meydana getirir. Piknitler boşal­dıklarında ve çubuk üzerinde kuruduklarında konidial dokular gümüşi gri renk alır.

Askosporlar nisan sonu ve mayıs aylarında olgunlaşır. Bunların enfeksiyon gücü hakkında çok az bilgi vardır. Konidiosporlar yağmur damlacıklarıyla ilkbaharın başından sonbahara kadar yayılırlar. Fungus, bitkinin iletim dokularına girebilmek için yaraya ihtiyaç duyar. İki yıllık meyve dalları ve dikenlerdeki yaralanmalar ana

giriş kapısıdır. Yaralar, dip sürgünleri henüz çok gençken (temmuz ayından önce) oluşursa enfeksiyon hızlı olur ve sürgün bir ay içerisinde ölür. Bu erken kayıplar, dip sürgünlerinin çoğu etkilenmemiş olursa Önemsizdir. Hasatta meydana gelen yaralardan oluşan enfeksiyonlar, sonbahar bitene kadar belirti vermeden kalır ve sürgünler sağlıklı gibi görünürler ancak, ilkbaharda yan sürgünler gelişmez.
Yaşayış
:
Dal yanıklığı hastalığının tüm belirtileri, yaralarla ilişkilidir. Dıştaki belirtiler, dip sürgünler üzerinde genellikle gözle görülmez. Eğer sonbaharın sonuna doğru enfekteli dip sürgünlerin kabuk kısmı kazınırsa, yaradan yayılmış kahverengi çizgi şeklindeki lezyonlar görülür.

İlkbaharda bir lezyon, dalın bir tarafı üzerinde birkaç boğum arasında yayılabilir. Leke yayılmaya devam ederken, bağımsız yan sürgünlerin solmasına veya yan sürgün tomurcuklarının ölmesine neden olur.

Kış döneminde, bu lekeler çubukların ölümüne sebebiyet verecek şekilde iletim demetlerine kadar ilerler. Bu çubukların tahribatı ilkbahar sonu veya yaz döneminde ortaya çıkarsa, enfeksiyon yerinin üzerinde kalan kısım tamamen solar ve aniden ölür. Hasta kısımlar zayıftır ve kırılabilir. Ayrıca çubuklar üzerinde enfekteli kısımlarda çatlaklar oluşur.

İlkbaharın başlarında kabukta gümüşi gri renk oluşur. Konidiosporların oluşturduğu koyu gri lekeler üzerinde piknitler gömülü olarak bulunur. Kış boyunca genellikle yeşil kalan böğürtlen gövdelerinde, yaralar etrafında düzensiz sınırları olan koyu kırmızı ile mor renkli lekeler görülür. Zaman içinde bu lekelerin merkezleri grimsi hale gelmektedir.

Enfekteli dallarda meyve döneminde, yaprak ve çiçekler zayıf gelişir, solar ve kurur. Meyveler doğrudan etkilenmemekle birlikte, erken renk değiştirip, kahverengileşerek kururlar.

Hastalık, yağmur, rüzgâr, böcek ve budama aletleriyle yayılır. Fungus 4 yıl boyunca hastalıklı bitki artıklarında canlı olarak kalabilmektedir. Hastalık Marmara Bölgesi'nde tespit edilmiştir.
Kültürel Önlemler
:
- Sağlıklı üretim materyali kullanılmalıdır.

- Bitki yeşil aksamında hava sirkülasyonunu sağlayacak ve güneş ışınlarının bitkilerin arasına girmesine olanak verecek şekilde budama yapılmalıdır.

- Böcek ve yabancı otlarla iyi bir mücadele yapılmalıdır.

- Bitkinin yaralanması engellenmelidir.

- Mevsim başında, dip sürgünler kontrol edilmeli, hastalıklı çubuklar yakılmalıdır.

- Budama toprağa çok yakın kısımdan yapılmalıdır. Fungus kışı bu kısımlarda geçirdiği için çubuğun köke yakın kısımları toprak yüzeyinde kalmamalıdır.

- Hasat sonrası 2 yıllık dallar kesilip yok edilmelidir.

- Budama aletleri hasta bitkilerden sağlamlara geçerken %10'luk sodyum hipoklorit solüsyonuna batın İmalıdır.
Kimyasal Mücadele
:
İlaçlama, bitkinin her tarafını kaplayacak şekilde yapılmalıdır.
İlaçlama Zamanı :
1. ilaçlama: Tomurcuklar patlar patlamaz

2. ilaçlama: Dip sürgünler 15-20 cm olunca

3. ilaçlama: Dip sürgünler 30-40 cm olunca

4. ilaçlama: Hasattan hemen sonra (meyve veren yaşlı dallar budanıp yok edildikten sonra) yapılır.
IdeaSoft® | E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.