Böğürtlen Yetiştiriciliği Hakkında Bilmedikleriniz
BÖĞÜRTLEN YETİŞTİRİCİLİĞİ
Meyve özellikleri yönünden üzümsü meyveler grubunda yer alan böğürtlen Dünyada ılıman iklim bölgelerinde, subtropik iklim ve kutup iklim sınırlarına kadar yayılma alanı nedeniyle geniş yetişme alanına sahiptir.Ülkemiz böğürtlenin anavatanı sınırları içerisindedir. Böğürtlenler Anadolunun 1000 m’nin üzerinde hava ve toprak neminin sağlandığı yerlerde yoğun olarak yetiştiriciliği yapılmaktadır.
Böğürtlen Fidanı Dikim Mesafesi ve Dekara Verimi
Dikim Mesafesi : 2-2,5 X 1,5-2 m Dekara Fidan sayısı : 200-300 adet Dekara verim : 0,8-2,5 ton Ürüne başlama yaşı : 2. yıl
Ömrü : 12-13
Yıl Soğuklama isteği : 800-1700 saat
PH : 6-7
İnsan sağlığında önemli rolleri olan böğürtlen de organik asitler, mineraller ve vitaminler bakımından çok zengin bir meyvedir. Böğürtlenlerde tozlanma arılar vasıtası ile olmaktadır. Siyah renkli meyveler birçok çeşitte yuvarlağımsı veya yuvarlak şekillidir. Olgunlaşma durumunda meyveler çanak yaprak ile birlikte toplanmaktadır.Ham meyvelerde meyve sapı krem beyaz renkte iken olgunlaşma durumunda ise gri, mavi ve kırmızımtırak renk almaktadır. Hasat zamanı meyve sapındaki bu renk değişimine bakarak belirlenebilmektedir. Meyve olgunlaşma tarihi bölgelere göre değişmekle birlikte Haziran sonu-Temmuz başında hasat başlamakta ve Eylül ayına kadar devam etmektedir.Yapılan ıslah çalışmaları sonucunda dikensiz böğürtlen elde edilmiştir. Oldukça verimli ve güçlü büyüme özelliğine sahip olan bu çeşitlerin bitkileri 3-4 m boyunda dallar oluştururlar. Tümtoprak ve iklim şartlarına adapte olma özelliğine sahiptir. Düşük kış soğuklarına dayanıklı olmalarına rağmen geç donlardan zarar görmektedirler.
Böğürtlen Yetiştiriciliğinde İklim İstekleri
Karadeniz Bölgesi üzümsü meyvelerin doğal yetişme alanlarından biridir. Kış aylarında (-20, -25) dereceye kadar soğuklara dayanır. Böğürtlenin Soğuklama ihtiyacı 7 derecenin
altında 800-1700 saattir. Genel olarak en uygun iklim yazları serin ve hasat zamanı yağmur olmayan, kışları ılık geçen yerlerdir. Yazları sıcak, kurak ve rüzgarlı gecen yerlerde vejetatif gelişme geriler, meyveler küçük ve çekirdekli olurlar.Hasattan önce çok sıcak hava olması meyvelerin olgunlaşmadan yumuşamasına sebep olur. Olgunlaşma zamanı kuru ve kışın soğuk rüzgarlarının estiği yerlere rüzgar kıran tesisi edilmesi gerekir.
Böğürtlen Yetiştiriciliğinde Toprak İsteleri
Böğürtlen Yetiştiriciliğinde Çeşit Seçimi
seçimine dikkat etmelidir.
• Çeşit bulunduğu iklim ve toprak özelliğine uygun,
• Verimli ve hastalıklara dayanıklı,
• Pazarın aradığı, yola ve taşımaya dayanıklı,
• Bitkisi kuvvetli gelişen,
Meyveler taze olarak veya meyve işleyen bir kurulaşa pazarlanması durumlarında farklı çeşit gerektirmektedir.Çeşidi, özelliği ve kaynağı belli olmayan fidanlar ile bahçe kurulmamalıdır. Bu tip fidanlarla çeşitler karıştığı için meyvenin pazar değeri ve verim düşmekte, pazarlamada güçlüklerle karşılaşılmaktadır. Belli başlı böğürtlen çeşitleri ise:
BOYSENBERRY
Koyu renkli yapraklara sahiptir, olgunlaşması ise biraz geçtir. Meyveleri uzun konik, iri (3 cm uzunluğunda, 8 g ağırlığında siyaha yakın mor renktedir.
Mükemmel derecede aromalı ve büyük çekirdeklidir. Ayrıca meyvelerinin sap kısmı çekilerek koparıldığında aynı ahudududa olduğu gibi boşluk kalmaktadır. Verimi oldukça yüksektir. Gerek sofralık gerekse soğuk dondurmaya elverişlidir. Dondurmaya elverişli olduğu için oldukça yaygındır.
ARAPAHO
Bitkileri kuvvetli, oldukça verimlidir. Meyveleri büyük (3–4 cm uzunluğunda), uzun–koniğimsidir.Meyve rengi tam olgunlaştığında siyah rengi almaktadır. Tadı oldukça iyi, sofralık olarak tüketimi oldukça yaygındır. Orta derecede sürgün vermektedir. Yetiştirilmesi yaygındır.
LOGAN
Bitkileri sürüngen, yatık karakterli olup, ince uzun, 4 m yakın sürgünlere sahiptir. Kısa–orta uzunlukta fakat kalın dikenleri bulunmaktadır. Meyveleri büyük (3-4 cm uzunlukta) uzun koni şeklinde kırmızımtırak – mor renkli ve asitlidir.
APACHE
Bitki kuvveti orta derecededir ve verimli bir çeşittir. Meyve büyüklüğü uzun–koniğimsi bir yapıdadır. Meyveleri siyah, parlak ve alımlıdır. Orta derecede sürgün vermektedir. Sofralık tüketimi yanında dondurma sanayinde de kullanılan bir çeşittir.
NAVAHO
Bitkileri dik olarak gelişen Navaho’nun bitkileri orta kuvvettedir. Orta mevsimlidir. Sert meyveleri, orta büyüklüktedir ve oldukça lezzetlidir.Raf ömrü oldukça uzundur, 14 – 21 gün dayanabilir. Turuncu pas hastalığına dayanıklıdır.
KIOWA
Bitkileri orta kuvvettedir. Meyveleri oldukça büyüktür ve serttir. Yaklaşık
10–12 gr ağırlığındadırlar. Meyve verme zamanı uzun bir süreye yayılmıştır.
Turuncu pas hastalığına ve soğuklara dayanıklıdır.
MARION
Gelişmesi orta kuvvette, dikenli ve verimli bir çeşittir. Olgunlaşması Boysenberry’ den 1 hafta geçtir. Meyveleri büyük siyahımtırak– kırmızı, sıkı etli ve çok lezzetlidir. Sanayide işlemeye ve derin dondurmaya uygundur. Soğuklara dayanıklı bir çeşit değildir.
DARROW
Dik gövde yapısına sahip bir çeşittir. Ülkemizde yeni denemeye alınan çeşitler arasındadır.Yaprakları beşli, sivri, oval, yaprak yüzeyi kaba yapılıdır. Sürgün gelişimi orta-iyi, sürgünleri seyrek dikenlidir.
BLACK SATIN
Kuvvetli gelişime sahiptir, sürgünleri düzensizdir. Uzun bir periyot içerisinde olgunlaşır. Verimi yüksek, meyveleri büyük, parlak siyah, lezzetli ve suludur. Olgunlaşması Ağustos –Ekim arasına yayılmıştır.
THORNFREE
Bitkisi orta kuvvette gelişir ve yeterli miktarda koltuk oluşturmaktadır. Sürgünleri dikensizdir. Meyveleri büyük, kesik konik şeklinde, orta sulu, aromalı ve sıkı etlidir. Taze tüketim ve işlemeye uygundur.
WILSON FRÜHE
Yuvarlağımsı siyah ve parlak meyvelere sahip olup orta büyüklüktedir. Çok sayıda çiçek ve meyve oluşturmakta ve meyveleri tatlıdır. Bitkisi sürünücü değildir. Meyvelerinde çok sayıda büyük çekirdekleri vardır. Dona dayanıklı, çoğaltılması kolaydır.Nemli bölgelerde tavsiye edilir.
THORNLESS EVERGREEN
Meyveleri büyük, yuvarlağımsı olup siyah renklidir. Tatlı ve orta aromatik bir tada sahiptir. Dikim aralığı dar bırakılarak yetiştirilir. Yarı sürünücü karakterde olup orta kuvvette bitkiye sahiptir. Sürgünleri dikensiz dallanması azdır. Meyveleri takriben olgunlaşmadan 1 hafta önce siyah rengini alır, fakat tam olum devresinde yenmelidir. Taşınmaya dayanıklı olup taze olarak ve derin dondurularak kullanılabilir.
OLALLIE BLACK
Meyveleri çok iri, uzun çok siyah renklidir. Tadı iyi, orta asitli ve eti serttir. Yıllık sürgünleri sık ve iri dikenlerle kaplıdır. Ülkemizde ithal edilerek denemeye alınan bu çeşit, ülkemiz için standart çeşit olarak kabul edilmiştir. Bitkisi çok kuvvetli, kök sürgünü verme durumu orta-iyi, yaprakları üçlü, basık oval ve yaprak yüzeyi kabadır. Bitki başına verim 3 kg dolayında olup, meyve uzunluğu yaklaşık 2.5-3 cm civarındadır.
Böğürtlen Yetiştiriciliğinde Dikim ve Toprak Hazırlığı
Toprak analizi yaptırılarak gerektiğinde toprak bünyesi uygun hale getirilir. Bahçenin ilkbahar ve özellikle yaz aylarında sürekli sulanacağı düşünülerek, su kaynaklarına yakınlığı, sulama suyu temini durumuna göre sulama yöntem ve tesisine karar verilir. Bahçede daha önceden herhangi bir kültür yapılamamışsa bahçe hazırlığına bir önceki yazdan başlanır. Toprak dikimden en az bir ay önce derin bir şekilde sürüm, gerekirse krizma yapılır. Toprak analizi yaptırılarak verilecek gübre miktarları belirlenir. Genel olarak topraklar organik maddece fakir olduklarından 3-5 ton çiftlik gübresi verilerek ikinci bir sürüm yapılır. Gübrelemeden sonra, toprak işlenerek gübrenin toprağa karışması sağlanmalıdır. Dikimden önce fosforlu ve potasyumlu gübrelerle bir taban gübrelemesi ve son bir sürüm yapmak daha iyi sonuçlar vermektedir. Toprak işlendikten sonra gerekiyorsa toprak fümigasyonu yapılmalıdır.
Böğürtlen Fidanı Dikimi Nasıl Olmalıdır?
Böğürtlen bahçeleri kışları soğuk geçen bölgelerde erken ilkbaharda (Şubat-Nisan) yapılan dikimler en iyi sonucu vermektedir. Kışları ılık geçen bölgelerde ise geç sonbahar (Kasım–Aralık) ve kış aylarında yapılan dikimler iyi sonuç vermektedir.
Fidanlar dikim yerine çamurlu su dolu kovalarda veya ıslak telisler içerisinde taşınmalıdır. Kapalı, bulutlu, rüzgarsız günler dikim için en uygun günlerdir. Dikimi yapılacak fidanların kök
tuvaleti yapılır. Yaralı ve çok uzun kökler kesilir. Dikimi yapılacak bahçelerde fidan çukurları önceden işaretlenir ve 40-50 cm genişlik ve derinlik de açılır.Önceden hazırlanmış toprak gübre karışımı harç ile doldurulmuş çukurdan 20-30 cm boşaltılır. Çukur tabanı ayakla bastırılarak fidan buraya dikilir. Fidan dikimi fidan kök boğazıtamamen toprak içinde kalacak şekilde ayarlanır.
Dikimden sonra can suyu verilir. Dikimi yapılan fidanın tepesi 20-30 cm’den kesilir. Dikim mesafeleri tür, ve çeşitler büyüme gücü ve şekline, dikim yöntemlerine, terbiye şekillerine, toprak verimliliğine ve toprak işleme şekline göre çok farklılık göstermektedir.
Dik büyüyen böğürtlenler için "sıra arası x sıra üzeri” mesafeleri 1.50 x 0.50 m,Yatık büyüyenler için ise 3.00 x 3.50 m bırakılmaktadır. Genel olarak ortalama "2.50 x 1.50 m” kullanılmaktadır. Ticari amaçlı dikim aralıkları sıra arası 3 m, sıra üzeri 1-1.5 m tavsiye edilmektedir. Tek sıra tel sistemi kullanılmaktadır. Dallar tellere 70, 130 ve 180 cm yüksekliklerde tel ile bağlanır.
Böğürtlen Yetiştiriciliğinde Budama ve Terbiye Sistemleri
1- Destekli Ocak sistemi,
2- Desteksiz Ocak Sistemi,
3- Destekli Çit Sistemi
4- Desteksiz Çit Sistemi,
Böğürtlenlerde budama üç safhada yapılır.
1- Yazın Tepe Alma: Dik büyüyen böğürtlenlerde dallar
60-75 cm‘yi bulunca tepe alması yapılır.
2- Meyve Veren Dalların Kesilmesi: Böğürtlenlerde toprak altı organları çok yıllık, taç kısımları 2 yıllıktır. Birinci yıl dallar olgunlaşır, ikinci yıl meyve verdikten sonra kururlar. Dallar
meyve verdikten sonra kesilmesi uygundur. Bu işlem hemen hasattan sonra yapılacağı gibi, dinlenme döneminde yapılabilir.
3- Kış Budaması : Kış sonu veya ilkbahar başında yapılır. Dik büyüyen böğürtlenlerde en kuvvetli sürgünler seçilerek zayıf ve yere yakın dallar kesilir. Sürünücü tiplerde budama kısa kuvvetli dal ile uzun ve sağlam meyve dalcıkları elde edecek şekilde yapılır. İki yada daha yaşlı böğürtlenlerde budama hasat mevsimi sonu meyve vermiş dallar toprağa yakın seviyeden kesilip tellerden temizlenir. Ondan sonra yapılacak iş yeni sürgünleri tellere bağlamaktır.
Böğürtlen Yetiştiriciliğinde Gübreleme
Böğürtlenler organik maddeye fazla ihtiyaç duyarlar. Dikim sırasında dekara 3-5 ton yanmış ahır gübresi verilir. Çiftlik gübresi 2-4 yılda bir ilave yapılır. Toprak nemini muhafaza etme acısından yılın her döneminde verilebilir. En uygun zaman bitkilerin dinlenme dönemine girdiği kış aylarıdır. Bitki kök bölgesine serilerek toprağa hafifçe karıştırılır. Yaprak ve toprak analizlerine göre kimyasal gübreler önerilir. Ancak analiz yapılmaması durumunda yıllık gübre ihtiyaçları genel olarak;4 -10 kg saf azot karşılığı azotlu gübre,
5 –7 kg saf fosfor karşılığı fosforlu gübre,
8 -12 kg saf potasyum karşılığı potasyumlu gübre verilir. Tam verim çağındaki bahçelerde bu miktarlar ilk dikim yıllarında 1/3’ ü, ikinci yılda 2/3’si olarak verilmelidir.Azotlu gübreler bitkilere erken ilkbaharda ve meyve gelişimi sırasında olmak üzere iki defada; fosforlu ve potasyumlu Sonbahar ve Kış aylarında verilir. Ayrıca yeşil gübre olarak tek yıllık baklagiller kullanılabilir. Bitkilere fazla azot verilmesi meyvelerin yumuşamasına ve pazar değerinin azalmasına neden olur.
Böğürtlen Yetiştiriciliğinde Sulama
Sulama aralığı toprak tipine ve bölgeye göre değişir. Ağır ve humuslu topraklarda daha seyrek, kumlu topraklarda daha sık sulama yapılır. Sulama; karık, yağmurlama ve damlama sulama şeklinde yapılır. Ancak çiçeklenme, meyve tutumu ve hasad döneminde kesinlikle yağmurlama sulama yapılmamalıdır. Sulama toprak nemini sağlayacak şekilde yapılmalıdır.
Böğürtlen Yetişticiliğinde Hasat ve Depolama
Üzümsü meyveler hasadı dikkatli ve zamanında yapılmalıdır. Hasat zamanı meyve sapındaki bu renk değişimine bakarak belirlenebilmektedir. Meyve olgunlaşma tarihi bölgelere göre değişmekle birlikte Haziran sonu-Temmuz başında hasatbaşlamakta ve Eylül ayına kadar devam etmektedir. En uygun hasat zamanı sabah erken saatlerde saat 10‘a kadardır.Böğürtlen meyve rengi siyaha dönünce toplamaya başlanır. Fakat dikkat edilmesi gereken nokta meyvelerin salkımdan kolayca ayrılabilecek durumda olmalıdır. Çünkü bazı çeşitlerde meyveler siyahlaştığı halde olgunlaşmamış olabilir.
Taze pazarlanacak meyveler 250 ve 500 gramlık kutulara toplanır ve kaplar kasalara dizilerek hemen pazara sunulur.Böğürtlen meyveleri soğuk hava depolarında %85-90 nem ve – 0,5 -00C sıcaklıkta 5-7 gün muhafaza edilir.
Böğürtlen Yetiştiriciliğinde Meyvenin Değerlendirilmesi
Böğürtlen meyveleri çok çeşitli şekillerde değerlendirilirler. İstenirse krema ile veya diğer meyveler ile birlikte hazırlanan meyve salatası şeklinde tüketilir. Derin dondurularak muhafazaya alınan meyveler uzun süre farklı değerlendirmeler için hazır tutulur. Böğürtlen meyveleri pasta endüstrisinin aranan meyvelerindendir. Ayrıca meyveler kurutularak değişik şekillerde kullanılmak üzere (meyve çayı gibi) uzun süre saklanabilirler. Böğürtlen meyveleri meyve suyu, konsantre ve likör olarak da kullanılmaktadır. Reçel, marmelat, jöle ve şekerleme endüstrisinde, özellikle kendine özgü güzel kokuları nedeniyle değerli bir hammaddedir. Son yıllarda hızla gelişen ve tüketimleri artan dondurma ve meyveli yoğurt üretiminde de yaygın olarak kullanılmaktadır.
Böğürtlen Fidanı Üretim Teknikleri- Kök sürgünleri ile
- Uç daldırma ile
- Yaprak-göz çelikleri ile
- Kök çelikleri ile
- Doku kültürü ile çoğaltılmaktadır.
Fidan üretiminde en yaygın olarak kök sürgünleri ve uç daldırma kullanılmaktadır.
Kök sürgünleri ile fidan üretimi: Böğürtlen bitkisinin kök boğazı ve kökte bulunan gözlerden her yıl yeni sürgünler çıkmaktadır. İlkbaharda topraktan çıkan sürgünler gelişme mevsimi boyunca büyürler. Geç sonbaharda yapraklarını döktükten sonra erken ilkbahara kadar bunlar köklü olarak sökülür ve fidan olarak kullanılırlar. Kışları sert geçen bölgelerde ilkbaharda söküm daha uygundur.Kök sürgünleri ile fidan üretiminde sağlıklı ana bitkiler ile, gerekir ise sterilize edilmiş alanlarda damızlıklar kurulur. Bu damızlıklarda bakım en iyi şekilde yapılır. Meyve dalcıkları henüz çiçekte iken kesilir ve her 4-5 yılda bir, fidanlık yeri değiştirilmelidir.
Uç daldırma ile fidan üretimi: Dikensiz sürüngen böğürtlen tipleri sadece uç daldırması ile üretilmektedirler. Dikensizliğin devamı için sonbaharda sürgünün uç kısmının köklendirilmesi gerekir. Kökten çıkan sürgünler daima dikenli olmaktadır. Dikensiz türlerin çoğaltılmasında büyük dikkat gerekmektedir.
Böğürtlen Yetiştiriciliğinde Hsstalık ve Zararlılarla Mücadele
Hastalık ve zararlılarda ilk şart korunma önlemlerinin alınmasıdır. Hastalıkların kontrol altına alınabilmesi için temel olarak enfekte olmuş bitki veya bitki parçalarının imhası ve yabancı ot mücadelesinin titizlikle yapılması gerekmektedir.Diğer yandan aşağıdaki konularda dikkat edilmesi de hastalık ve zararlılar ile mücadeleyi kolaylaştıracaktır. Bunlar; Yurt dışından veya bölge dışından getirilen fidanlar sertifikalı olmalı, sağlık kontrolleri yapılmalıdır.- Dikilecek yer hastalık ve zararlılardan arındırılmış olmalıdır, gerekirse ilaçlamalı, sterilize edilmelidir.
- Bölgede yaygın bir hastalık veya zararlı varsa buna dayanıklı çeşitler seçilmelidir.
- Fidanlıklarda her türlü karantina tedbirleri alınmalı, fidanlık yeri bir kaç yılda bir değiştirilmeli, fidanların sürekli
sağlık kontrolleri yapılmalıdır.
- Bahçe yeri seçiminde dikim sistemi ve budama işlemlerinde bitkilerin havalanma ve güneşlenmeleri dikkate alınmalıdır.
Böğürtlen bitkilerinin toprak işleme, sulama, budama, gübreleme gibi bakım işlemleri zamanında ve tekniğine uygun olarak yapılmalı, bitkilerin kuvvetli gelişmeleri sağlanmalıdır. Hastalık ve zararlı riski olduğunda budama artıkları bahçeden uzaklaştırılmalı ve yok edilmelidir.
Kimyasal mücadele son çare olarak yapılmalı, doğru ilaç, doğru zamanda, gerekli dozda ve tekniğine uygun olarak uygulanmalıdır. Bunun için mutlaka tarımsal kuruluşlardan bilgi
alınmalı ve tavsiyelere titizlikle uyulmalıdır.
Bölgede virüs hastalıkları görülmüşse bunların taşınma yolları öğrenilerek gerekli önlemler alınmalı, bahçede bitkiler kontrol edilerek virüs hastalıkları semptomu gösteren bitkiler varsa bunlar derhal imha edilmelidir.
Organik madde, kalsiyum ve azotun amonyum formu bakımından zengin topraklarda doğal olarak phytophthora etmeni baskı altında tutulmaktadır.
Yine yapılan çalışmalarda toprağın kalsiyum sülfat ile
takviye edilmesi kırmızı ahududularında uygulamalarının phytophthora zararını azalttığı tespit edilmiştir. Dikim yerlerinin yüksek yastık olarak hazırlanması da faydalı olmaktadır.