Bamya yetiştiriciliği ve Bamya Yetiştiriciliğinde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Bamyanın ülkemizdeki kadar zengin çeşidi ve yetiştiriciliği hiçbir ülkede yoktur. Halen ülkemizde yetiştirilen ve her biri üstün kalite özelliklerine sahip yerli çeşitlerimiz yabancı bamya çeşitlerin den her bakımdan üstündür. Ülkemizde 25.000 ton bamya üretimi yapılmaktadır.
Bamya taze olarak,
kurutularak,dondurularak, konserve ve salamura edilerek değerlendirilmektedir.
Bamya tohumlarının yüksek oranda yağ içermesi ve bitkinin çok fazla miktarda
tohum oluşturması nedeniyle yağ bitkisi olma özellikleri de araştırılmaktadır.
Ülkemizdeki üretimi Ege ve Marmara
bölgemizde ve özellikle
konserve fabrikalarına yakın yörelerde yoğunlaşan bamyanın konserve edilerek
dondurularak ve kuru olarak değerlendirilmesi yaygındır. ABD’de bamya haşlanmış
ve kızartılmış olarak da tüketilmektedir. Kültür sebzeleri arasında bamya önemli
bir diyet sebzesidir. Meyveleri vitamin, protein ve ham lif bakımından
zengindir. Bamyanın Afrika kökenli olduğu ve Araplar sayesinde dünyaya yayıldığı
belirtilmiştir.
Kış mevsimi soğuk geçen bölgelerde tek yıllık olarak gelişen bamya bitkisi
tropik bölgelerde küçük ağaççıklar halinde çok yıllık olarak gelişebilme
özelliğine de sahiptir.
BAMYA
YETİŞTİRİCİLİĞİNDE KÖK
Bamyada kök sistemi ana bir kazık kök etrafına dallanmış ikinci derecede kazık
kökler ile az miktarda yan ve saçak köklerden oluşmaktadır. Derin bünyeli
topraklarda kökler 100-120 cm derine gidebilir.
BAMYA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÖVDE
Ilık
iklim koşullarında bamya gövdesi
çeşitlere bağlı olmak üzere
65-90 cm ile 2-2.5 m boy yapabilmektedir. Ancak
taban suyu seviyesinin yüksek
olduğu koşullarda gövde boyu sınırlı kalır ve
bitki ancak 40-50 cm boy
yapabilir. Gövdenin üzeri tüylü veya tüysüz, açık yeşil
sarımtırak renktedir. Oldukça
kalın ve sağlam yapılı olan bamya gövdesinde
nodyum araları çeşitlere ve
yetiştirme şartlarına göre kısa veya uzundur.
Nodyumlardan bir yaprak ile bir
çiçek veya yan dal meydana gelir. Bir nodyumdan
ikinci kez çiçek veya yan dal
meydana gelmez. Bamyada yandal ile gövde boyu ve
yandal sayısı en önemli verim
komponentleridir. Nodyum sayısının, yandal
sayısının ve gövde boyunun
artması verim artışında önemli bir kriterdir. Ancak Nodyum aralarının
uzun olmaması arzu edilir. Gövde bir kriterdir. Ancak nodyum
aralarının uzun olmaması arzu
edilir. Gövde boyunun 2 metrenin üzerine çıkması
halinde hasadın zorlaşması
nedeniyle son yıllarda yapılan ıslah çalışmalarında
verim ticari bamya çeşitlerine
yarı bodur bitki özelliği kazandırılmaya
çalışılmaktadır.
BAMYA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE YAPRAK
Bamya yaprakları genelde pamuk ve asma
yaprağına çok benzer. Çeşitlere bağlı olarak parçalı veya tek parçalı
olabilmektedir. Örneğin Balıkesir bamyasında yapraklar tek parçalıdır ve
kenarları dişlidir. Bornova bamyasında ise yaprak parçalı, asa yaprağı
şeklindedir. Yapraklar çeşitlere göre açık yeşil, koyu yeşil ve kırmız renkte
olabilmektedir. Bazı kırmızı yapraklı çeşitler süs bitkisi olarak da
kullanılmaktadır. Yaprağın üzeri parlak, altı ise çok miktarda tüy içermektedir.
Afrika ülkelerinin bazılarında bamya yaprakları da sebze olarak değerlendirilir.
Bamya üretiminde yaprak iriliği ile yaprak sapı uzunluğu önemli iki kriteridir
Yaprak alanı çeşitlere bağlı olmak üzere 100-250 cm2 arasında değişir. Yaprak
sapı uzunluğu ise 1525 cm arasındadır. Özellikle bamya hasatı sırasında hasat
iriliğine gelmiş meyvelerin görülebilmesine olanak sağlayan uzun yaprak saplı ve
küçük yapraklı çeşitler tercih edilmektedir. Kısa yaprak saplı ve iri yapraklı
çeşitler arzu edilmez. Zira böyle çeşitlerde boyun kısa olması nedeniyle hasat
sırasında meyveler kolay görülmez. Hasat döneminde gözden kaçırılan meyveler
kartlaşarak pazarlanamaz hale gelir.
BAMYA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE ÇİÇEK
Çiçek tablası ve meyvesi
yenilen sebzeler arasında yer alan bamya çiçeklerinin taç yaprakları parlak
kinin sarısı renkte olup, sap ve çanak yaprakların bağlantı kısımları mor
renktedir. Böcekler için çok çekici bir özellik gösteren bamya çiçekleri
biyolojik olarak erselik yapıdadır. Büyük oranda kendine döllenir. Ancak
çiçekler cezbedici renkleri nedeniyle böcekler tarafından ziyaret edilir.
Sıcaklığa ve böcek populasyonunun özellikle arı populasyonunun yoğunluğuna bağlı
olarak düşük olan yabancı döllenme oranı % 63’e kadar çıkabilir. Çok fazla
sayıda erkek organ içeren çiçeklerde erkek organ sapları birer boyu şeklinde
dişi organı sarmıştır. Dişi organın tepesi kadifemsi bordo renkte ve erkek
organlar ile aynı boydadır. Bamyada çiçekler sabahın erken saatlerinde açar.
Tozlanma ve döllenme dişicik tepesinin reseptif olduğu bu saatlerde meydana
gelir. Döllenmeden hemen sonra taç yapraklar kapanır, buruşur ve meyve gelişimi
başlayarak kuruyan taç yapraklar dökülür.
BAMYA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE MEYVE
Bamya meyveleri çeşitlere göre değişik şekil, renk ve iriliktedir. Meyvelerdeki
tohum evi sayısı da çeşide göre 5-8 arasında değişir. Meyve şekli uzun, piramit
şeklinde veya yuvarlağa yakın tombul olabilir. Meyveler beşgen Veya altıgen
yapıdadır. Meyveler açık yeşil, yeşil, şarap kırmızısı renkli olabilir. Meyve
sapı ve meyve üzeri çeşitlere baplı olarak bol tüylü, az tüylü veya tüysüz
olabilir. Hasat dönemindeki meyve irilikleri dikkate alındığında 1.5-2 cm
uzunluğundaki meyvelerden 8-10 cm uzunluğundaki meyvelere kadar farklı
değişiklikler dikkat çekmektedir. Amasya çiçek bamyası bir cm uzunluk alınca
hasat edilirken Bornova bamyasında hasat 3-4 cm lik dönemde yapılır. Bamyada
meyve çok hızlı büyür. Yapılan bir çalışmada meyvenin günde 2 cm uzadığı
belirlenmiştir. Ülkemizde tüketici alışkanlığı nedeniyle genellikle küçük meyve
boyuna sahip bamyalar tercih edilirken ABD, Afrika ve Avusturalya’ da daha iri
meyveli çeşitler yetiştirilir ve tüketilir. Tohum almak amacıyla bırakılan meyve
büyüklüğü çeşitlere bağlı olarak önemli ölçüde değişiklik gösterir. Olgun
meyveler 30 cm kadar boy alabilirler.
Ülkemizde yaygın olarak yetiştirilen yerli bamya çeşitlerimizin meyve
özellikleri şekil 25’te görülmekte ve bunlara ait bilgiler aşağıda
verilmektedir.
Sultani Bamya : Marmara ve Ege bölgelerimizde yaygın yetiştirilen
koyu yeşil renki düzgün ve beşgen köşeli meyvelere sahip önemli bir
çeşidimizdir. Meyve eti yumuşak ve çok lezzetlidir. Sofralık bir çeşit olan
sultani bamyada hasat gecikmesi ile selülozlaşma çok yavaş olur. Bu grupta yer
alan Akyüz ve Kabaklı çeşitleri Marmara bölgesinde yaygın olarak
yetiştirilmektedir.
Bornova Bamyası (Manikürlü bamya)
: Ege bölgesinde yetiştirilen Bornova bamyası
sofralık ve konservelik bir çeşittir. Sümüksü yapı oluşturmaması nedeniyle
konserve değeri yüksektir. Meyve sultani bamya kadar uzun değildir. Ucu hafif
tombul ve sap bağlantı kısmı incedir. En belirgin özelliği ise sap bağlantı
kısmının mor renk taşımasıdır. Beş köşeli meyve etli ve çok lezzetlidir.
Balıkesir Bamyası (Tombul
bamya) : Balıkesir bamyası değer yerli
çeşitlerimizden altı köşeli ve etli meyve özelliği ile kolayca ayrılabilir. Çok
kısa şişkin meyveli ve ucu küttür. Bu nedenle tombul bamya olarak adlandırılır.
Taze tüketime uygunluğu kadar konserve içinde uygun olan bu çeşidin meyveleri
etli, ancak çok çekirdeklidir.
Amasya (Çiçek) Bamyası : Amasya, Tokat ve İç Anadolu’da yaygın olarak
yetiştirilen ve çiçek bamyası olarak da adlandırılan bu çeşit açık yeşil renkli
ve küçük meyvelidir. Çiçekler açılarak döllenme tamamlandıktan bir süre sonra
hasat yapılır. Ortalama bir cm büyüklüğündeki meyveler şekil olarak sultani
bamyaya benze ancak çok küçüktürler. Çiçek bamyası genellikle kurutmalık olarak
değerlendirilir.
BAMYA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE TOHUM VE ÇİMLENME
Bamya tohumları kadife yeşili renkte kalın kabuklu ve 3-5 mm çapındadır.
Tohumların bin dane ağırlığı 50-60 gramdır. Meyve başına elde edilebilen tohum
adedi ise 70-90 arasında değişir. Tohum kabuğunun kalın olması nedeniyle
tohumlar geç ve zor çimlenir. Bu nedenle tohumların ekimden önce 1 gün ıslak bez
arasında veya 30 dakika aseton veya alkol içinde ıslatılması önerilmektedir.
Tohumlar çimlenme güçlerini 2-3 yıl muhafaza ederler. Daha yaşlı tohumların
düzenli çimlenebilmesi için toprak sıcaklığı 20 °C üzerinde olmalıdır. Daha
düşük sıcaklıklarda çimlenme süresi uzar büyük sorunlar ile karşılaşılır.
Çimlenme için sıcaklık ve toprak rutubetinin optimum olması gerekir. Tohum
dikiminden sonra oluşan aşırı yağış veya sulama ile oluşan ağır rutubet
tohumların çürümesine neden olur. Ayrıca toprak yüzeyinde oluşan ağır rutubet
tohumların çürümesine neden olur. Ayrıca toprak yüzeyinde oluşan kaymak tabakası
çimlenme ve fide çıkışını engeller. Böyle durumlarda ekimin yenilenmesi
önerilir.
BAMYA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE TÜYLÜLÜK ÖZELLİĞİ
Bamya üretimini sınırlandıran en önemli bitkisel özellik gövde, yandal, yaprak
ve meyvelerinde bulunan tüylerdir. Tüylülük bitkinin zararlılara karşı savunma
mekanizması olarak tanımlanmaktadır. Birim alanda daha fazla ve uzun tüy taşıyan
çeşitlerin özellikle çekirgelere karşı dayanıklı olduğu belirtilmektedir. Ancak
bakım işleri ve hasat sırasında tüylerin salgıladığı kaşındırıcı maddeler
(eksudatlar) üretimi sınırlandırmaktadır. .Bu tüylerin hasat sırasında
kullanılan eldivenleri bile deldiği bilinmektedir. Üretimi yapılacak çeşidin pek
çok özelliği yanında az tüylü olması istenir. Düzyaman (1998) tarafından yapılan
çalışmada İtalya ve bazı Afrika bamya çeşitlerinin aşırı tüylü, ABD, Hindistan,
Pakistan ve Japonya’nın bazı çeşitlerinin ise az tüylü olduğu belirtilmiştir.
Yine aynı araştırıcı ülkemizin ticari çeşitlerinden olan Kabaklı ve Denizli
çeşitlerinin aşırı tüylü Akköy ve Sultani çeşitlerinin ise orta oranda tüy
içerdiğini vurgulamıştır.
BAMYA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME
Önemli Not: Bahçenizi her ilaçlamanızda eğer sulama veya ilaçlama suyunuzun pH
sı 8 - 8.5 ise muhakkak Golden Wet yayıcı yapıştırıcı kullanınız. (Ülkemizin
birçok yöresinde toprak ve su pH sı 8- 8.5 hatta 9 a kadar çıkmaktadır.)
Üretilen bütün ilaçlar 6 - 7 pH aralığına göre üretilmektedir. En kaliteli
ilaçlar dahi, 6 ila 15 dakika arasında, % 30 a varan oranlarda etkisini
kaybetmektedir. (kesilmiş yoğurt örneği gibi) Buda ilacınızın etkisinin
azalmasına neden olacaktır.
Sümüksü madde
Bamyada bulunan ve pek çok
insanın hoşlanmadığı yapışkan sümüksü madde yada musilaj asdik polisakkaritler
yapısındadır ve suda büyük oranda viskosite göstermektedir. Bu nedenle
çeşitlerin bu musilaj maddeyi çok oluşturmaması arzu edilir. Özellikle
konservelik çeşitlerde konserve suyuna bu maddelerin geçmemesi önem taşır. Ancak
bazı Afrika ülkelerinde bu sümüksü maddenin geleneksel olarak bitkinin her
tarafından ekstrakte edilerek yerel yemeklerde sos olarak kullanıldığı
belirtilmektedir. Taze tüketimde ise hasattan sonra meyvelerin bir gün süre ile
soldurulmasının sümüksü madde miktarında azalmaya neden olduğu vurgulanmıştır.
İklim isteği
Bamya sıcak iklim sebzesidir. Yüksek sıcaklık içeren bölgelerde düzenli bir
gelişme göstererek yüksek verim yapar. Sıcak iklim sebzesi olmasına rağmen
alıştırılarak düşük sıcaklıklara maruz bırakılırsa 5-6 °C gici düşük
sıcaklıklara dayanabilir. Ancak verim çok düşer. Gece sıcaklıkların düştüğü
bölgelerde bitki bodur kalır ve düzenli ürün vermez. Ortalama hava sıcaklığı
15-20 °C, toprak sıcaklığı en az 15 °C olunca tohum ekimi yapılmalıdır.
BAMYA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE TOPRAK İSTEĞİ
Bamya toprak isteği yönünden çok seçici değildir. Her tür toprakta rahatlıkla
yetiştirilebilir. Diğer tür sebzelerin yetişemediği yer altı su seviyesi yüksek
topraklarda da başarı ile yetişebilir. Ancak ekonomik bir üretim yapmak için
derin, geçirgen ve kumlu-tınlı topraklar en ideal toprak tipidir. Özellikle
tohum ekim döneminde aşırı toprak rutubetini sevmez. Besin maddelerince ve
özellikle de azot bakımından zengin topraklarda nodyum araları uzar ve böylece
meyve sayısı azalarak verim düşer. Toprağın kaymak bağlama özelliği bamya
üretimi için büyük bir sakıncadır. Killi topraklar özellikle tohum çimlenme
döneminde bu açıdan çok büyük problemlere neden olur. Bu nedenle ilkbaharda
bamya tohumlarının ekimi geç yapılarak bu dönemde karşılaşılan tohum çimlenme
problemleri yok edilmeye çalışır. Bitkinin toprak üzerine çıktıktan sonraki
gelişimi çok kolay olur. Bitki çevre şartlarına karşı çok dayanıklıdır. 5.0-8.0
pH değerleri arası uygun değerlerdir.
BAMYA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE TOPRAK HAZIRLIĞI
VE EKİM
Bamya üretimi genellikle tarlada hazırlanan karıkların boyun noktalarına
ocakvari direkt tohum ekimi şeklinde yapılır. Çok az oranlarda da olsa tüplü
yetiştirilen fideler ile de üretim yapılabilmektedir. Ancak bunun oranı çok
azdır. Ayrıca düz tarlaya doğrudan tohum ekimi suretiyle de üretim yapılabilir.
İlkbaharda toprak derin olmayacak şekilde sürülür. Hava koşullara göre birkaç
gün güneşlenen toprağa Disk-Harrow’dan önce toprak analizine göre temel
gübreleme yapılır. Gübrelerin tamamı bir defada verilir. Düzlenen tarlada ekim
yapılacak olan masurar 40-50 cm ara ile açılır. Toprak tavı yeterli ise tohum
ekimi hemen yapılır. Toprak tavı iyi değilse masuralara salma su verilir ve
tavlanması beklenir. Toprak tavlaşınca masuraların boyun noktalarına 20-25 cm
sıra üzeri mesafe ile ve her ocağa 3 tohm gelecek şekilde 2-3 cm derinliğe ekim
yapılır. Mümkün ise her ocağın üzerine bir avuç yanmış çiftlik gübresi konur. Bu
uygulama kaymak tabakası oluşumunu engeller. Tohumlar çok derine ekilirse.
Çimlenme ve fidenin toprak üzerine çıkması zorlaşır. Tohum özellikleri kısmında
belirtildiği gibi tohumlar ekimden önce bir gün ıslak bez arasında tutulursa
şişerek çimlenme teşvik edilebilir. Bu şekilde ekilen tohumlar toprak tavıda
yeterli ise hızla çimlenerek 2 hafta içinde toprak üzerine çıkarlar.
Sulama yapılmadan yapılacak bamya üretimlerinde ise aynı şekilde yapılan toprak
işlemesinden sonra düz tarlaya sıralara el ile veya mibzer ile sıra arası 40-50
cm sıra üzeri ise 15-20 cm mesafelerle tohum ekimi yapılır. Bir dekar alan için
1.5-2.0 kg tohum yeterlidir.
Bamya gübreye çok fazla reaksiyon göstermez. Özellikle Marmara bölgesinde kıraç
arazilerde hiç su ve gübre verilmeden bamya üretimi yapılabilmektedir. Ancak iyi
bir ürün alabilmek için toprak analiz sonucuna göre dekara 3-4 kg N, 8-10 kg
P2O5, 10-12 kg K2O olacak şekilde temel bir ticari gübre verilerek Disk-Harrow
ile 0-15 cm derine karıştırılır. Dekara 2-3 ton yanmış ahır gübresi uygulaması
önerilmektedir. Azotlu gübre uygulamasının sınırlandırılması da bitki boyunun
aşırı uzamasını engellemesi açısından önemlidir.
BAMYA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE BAKIM İŞLERİ
Düz tarlada veya masura şeklindeki üretimlerde bakım işlemleri farklı değildir.
Sadece masuralı üretimde her ocakta 2 bitki kalacak şekilde seyreltme yapılır.
Düz tarlaya yapılan ekimde ise seyreltme gerekirse yapılmalıdır.
BAMYA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE ÇAPALAMA
Çıkışlarını tamamlayan bitkiler ilk hakiki yapraklarını çıkardıkları zaman
masuralı üretimde her ocakta birbirinden uzak 2 bitki bırakılarak seyreltilir ve
1. Çapa yapılır. Düz tarla ekimlerinde ise bitkiler 2-3 hakiki yapraklı olunca
1. Çapa yapılır. Bu çapalama işlemi hem yabancı ot gelişimini engeller hemde
toprağın havalanmasını sağlar. Susuz yapılan üretimde bitkiler 15-20 cm boy
alınca 2. Çapa yapılır. Bundan sonraki gelişim durumua göre 3. Çapa gerekirse
yapılır. Çünkü bitkiler hızla gelişerek aralarını kapatır ve yabancı ot
gelişimini engeller. Masuralı üretimde de benzer gelişme görülür. Ancak bu
üretim şeklinde sulama yapıldığı için yabancı ot gelişimi teşvik edilir ve 3.
Bir çapalama işlemi gerekli olabilir. Bitkiler 15-20 cm boy aldıktan sonra
yapılacak bakım işleri sulama ve hastalık-zararlı mücadelesidir.
BAMYA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SULAMA
Masura şeklinde yapılan üretimlerde tohum
ekimi ile birlikte iklim koşullarına bağlı olmak koşulyla gerekli olduğu
dönemlerde salma şeklinde sulama yapılır. Yağmurlama sulama küllenme hastalığını
teşvik ettiği için kesinlikle yapılmamalıdır. Bamya üretiminde özellikle ilk
meyveler görüldükten sonra verilen su verim üzerinde olumlu etki yapar
BAMYA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE OLGUNLUK
Bamya üretimini sınırlayan en önemli işlem hasattır. Sebzeler arasında hasadı en
zor olan sebze bamyadır. Çünkü meyve, meyve sapı ve yapraklardaki tüyler hasat
sırasında toplayıcıları çok rahatsız eder. Eğer hiçbir önlem alınmadan çıplak
elle hasat yapılırsa tüyler aşırı oranda kaşınmaya neden olur. Bu nedenle
toplayıcılar her ne kadar bu tüyler eldivenden geçsede ya eldiven kullanırlar
yada ellerine bez sararlar.
Bamya bitkisi çeşitlere bağlı olmak koşuluyla tohum ekiminden ortalama 40*60 gün
sonra çiçeklenmeye başlar. Çiçeklenme yine çeşitlere göre farklı nodyumlarda
başlar. Örneğin sulu koşullarda bazı Amerikan çeşitlerinde 10 ve 30. Nodyumlarda
(Amasya bamyasında 25-30. Nodyumlarda, Sultani bamyasında 10-14. Nodyumlarda,
Ağlasun bamyasında 10-11. Nodyumlarda) ilk çiçeklenme başlar.
BAMYA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE HASAT
Bamya meyvesinin hasadı kullanım amacına ve çeşit özelliğine göre çiçeklenmeden
bir gün sonra veya 3-4 gün sonra yapılır. Meyve hasat zamanın belirlenmesinde
kullanılan diğer bir kriter ise meyvenin normal çeşit iriliğinin 1/3’üne
ulaştığı zamandır. Bu irilik çeşitlerde göre değişmekle beraber bütün çeşitlerde
genellikle 1.5-4.0 cm arasındadır. Özellikle yerli çeşitlerimizde sofralık veya
konservelik olsun bu uzunluk 2-5 cm’ dir Yabancı bamya çeşitlerinde ise meyve
boyu 7 cm’ e kadar çıkabilmektedir. Diğer bir hasat zamanı genellemesine göre
ise, kurutmalık çeşitlerin çiçeklenmeden hasat edilmesi gerektiğidir. Hasat
geciktiği zaman meyveler selülozik yapı kazanır, tohumlar belirgin hale gelir ve
yemeklik değerini kaybeder.
Bamya hasadı sürekli ve düzenli bir şekilde yapılmalıdır. Hasat edildikçe
bitkide yeni çiçek meyve oluşumu teşvik edilir. Bitki üzerinde tohumluk için
olgunlaşmaya bırakılan meyveler bitki gelişimini de engeller. Bölge ve çeşitlere
bağlı olarak bamya bitkisinin hasat süresi 1.5-4 ay devam eder.
Hasat, meyvelerin aşağıya doğru çekilmesi suretiyle yapılır. İyi çalışan bir
işçi günde 10-15 kg bamya toplayabilir. Amasya çiçek bamyası gibi küçük meyveli
çeşitlerde bu daha da az olur. Bamya üretiminde en büyük iş gücünü hasat işlemi
alır. Ayrıca daha önce sözü edilen tüyler bamya hasadında toplayıcı bulmayı
zorlaştırır veya çok pahalıya toplayıcı bulunmasına neden olur.
Hasat edilen meyveler zaman geçirmeden küçük torba, çuval veya kasalarda pazara
sunulur. Pazarlama geciktiği zaman meyvelerde kararmalar oluşur ve pazar değeri
düşer. Bamya meyveleri 7-10°C sıcaklık ve %90-95 nemdeki kontrollü depolarda
8-10 gün süre ile depolanabilmektedir.
BAMYA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE VERİM
İyi bir çeşit ile uygun yetiştirme ve bakım koşullarında üretim yapıldığı zaman
500-800 kg/da verim elde edilebilir. Bazı yabancı bamya çeşitlerinin daha iri
meyveli toplanması nedeniyle son yıllardaki dekar veriminin 4000 kg’ a kadar
çıkabildiği de belirtilmiştir.
Tohum Üretimi
Tohum üretimi ılık iklimlerde tohumdan tohuma şeklinde ve aynı yıl içinde
yapılır. Toprak hazırlığı, tohum ekimi ve bakım koşulları normal Pazar için
yapılan taze bamya üretiminden farklı değildir. Ancak tohum eldesi amacıyla
yapılan üretimde sıra arası ve üzeri mesafeler daha fazla tutulur. Çeşidin
habitüs iriliğine veya dallanma özelliğine göre tohum ekimi genelde 90-120x30-40
cm mesafelerle yapılır. Sofralık bamya üretimi amacıyla yapılan bakım
koşullarından sonra taze meyveler hasat edilmeden olgunlaşmaya bırakılır.
Meyveler kuruyup çatlamadan hasat edilmelidir. Aksi halde tohumlar çatlayan
meyvelerden kolayca dökülür. Henüz kurumamış ancak sararmış ve çatlamaya yüz
tutmuş meyveler toplanarak gölge bir yere serilir. Burada çatlayan meyvelerden
tohumlar kendiliğinden dökülür. Büyük çaplı yapılan üretimlerde ise tohumlar el
veya makine ile kesilerek gölge yerde kurutulur ve daha sonra harmanlanarak
daneleme makinelerinde temizlenir. Temizlenen tohumlar nem kontrolü yapılarak
paketlenir.
Tohumluk bitkilerin hasadı gecikmemelidir. Ege bölgesi koşullarında genellikle
Ağustos-Eylül aylarında tohumluk bitki ve meyveler hasat edilir. Eğer bu hasat
işlemi gecikirse sonbahar yağışları olumsuz etki yapar.
Çeşit ve bakım koşullarına bağlı olarak bamya üretiminde ortalama tohum verimi
80-120 kg/da dır. Ancak bu değer çeşitlere göre değişmektedir.