Çiçek Çeşitleri Alfabetik Sıralama S-Ş 1

Helichrysum bracteatum
SAMANÇİÇEĞİ (Diğer adı: Kâğıt çiçeği)
Bileşikgiller familyasındandır. Anayurdu Avustralya anakarası olan Helichrysum cinsi bitkilerin otsu ve çalı formunda 500'ü aşkın türü vardır. Bunlardan en çok tanınan ve yetiştirileni, kitabımıza örnek olarak aldığımız Saman çiçeği (H.bracteatum) türüdür. Çok yıllık olduğu halde bir yıllık bitki işlemi gören saman çiçeği 30-90 cm. kadar boy atabilen dayanıklı bir otsu bitkidir. Yeşil renkli, almaşık dizili ve kenarları düz yapraklan; uzun saplarının ucunda temmuz-eylül döneminde açan bileşik çiçekleri vardır. Bu çiçekler, samana benzer dokulu olup papatyayı andırır. 5-6 cm. genişlikteki parlak görünüşlü çiçekler kırmızı, turuncu, sarı, mor, bronz, kahve, altın ve saman rengindedir. Saman çiçeği bitkisi tarhlarda, bordürlerde ve kayalık bahçelerde çok güzel durur. Yaz mevsiminde kesme çiçek olarak kullanıldığı gibi, kurutma çiçeği olarak da yetiştirilir. Kışın yapılan çiçek düzenlemeleri ve kuru çiçek buketlerine konulur.
İstekleri ve
Üretimi
Saman çiçeği güneşli ortamları sever ve
sıradan bahçe toprağında bile çok iyi
gelişir. Tohumlarıyla üretilir. Minik
tohumları ilkbaharın ortasında,
bahçelerde doğrudan doğruya bitkinin
yetiştirileceği yere ekilir. 10 gün
içinde çimlenen bitkinin gelişen
fidelerinden zayıf olanları söküp
atılarak seyreltme yapılır. Saman çiçeği
bitkisi üç ay içinde gelişmesini
tamamlayıp çiçek açmaya başlar. Çiçekler
kurutulmak isteniyorsa, tomurcukları
çiçek açmak üzereyken uzun saplı olarak
kesilip toplanır. Bunlar kurutulurken
tam çiçek haline gelir. Kurutmak için
bitkiler buket halinde bağlanır.
Buketler serin ve havadar bir yerde baş
aşağı asılır.
Sanvitalia procumbens
SANVİTALYA
Bileşikgiller familyasındandır. Anayurdu Meksika olan, Kuzey ve Güney Amerika anakaralarında yetişen Sanvitalia cinsi bitkilerin 10 dolayında türü bulunmaktadır. Bunlardan bahçelerimizde süs bitkisi olarak yetiştirilen S.procumbens türünü ele alıyor ve kısaca Sanvitalya diye adlandırıyoruz. 15 cm. kadar boylanabilen sanvitalya, bir yıllık dayanıklı otsu bitkidir. Yere yatarak uzayan sürgünlerinin üzerinde karşılıklı dizili yeşil yaprakları vardır. Bitkinin papatyalara benzeyen ve 23 cm. genişlikte olan bileşik çiçekleri, ilkbaharda başlayıp tüm yaz ile sonbahar mevsimi boyunca açar. Yalınkat ya da katmerli olan bu bileşik çiçeklerin ortasındaki tüpsü çiçekleri kırmızı, bunların çevresindeki dilsi çiçekleri sarı renkli olur. Sanvitalya bitkisi bahçe sınırları ve kayalık bahçelerde yetiştirildiğinde çok güzel durur. Ayrıca, sürekli açan çiçekleriyle çok hoş bir toprak örtücü olarak yeğlenir.
İstekleri ve
Üretimi
Sanvitalya bitkisi bol güneşli
ortamları, süzek (suyu iyi akıntılı)
hafif topraklan sever. Tohumuyla
üretilen bitki şaşırtmaktan hiç
hoşlanmaz. Bu nedenle bitkinin
tohumları, ilkbaharda havalar ile toprak
ısınınca ve toprak işlenecek duruma
gelince ekilmelidir. Ekimi, doğrudan
doğruya bahçelerin kazılıp tırmıkla
düzeltilen yerlerine 15'er cm.
aralıklarla yapılır. Sanvitalya, üretimi
kolay ve bakımı pek zahmetsiz olan süs
bitkilerindendir.
Callistephus sinensis
SARAYPATI (Diğer adı: Yazlık aster)
Bileşikgiller familyasındandır. Anayurdu Uzakdoğu .olan ve bilimsel adında bulunan Callistephus sözcüğü Eski Yunanca'da 'çok güzel taç' anlamına gelen bitki, 1731 yılında Çin'den Avrupa'ya getirilip çiçekler dünyasına tanıtılmıştır. 2580 cm. kadar boylanabilen bir yıllık yarı dayanıklı otsu bitkidir. Sürgünleri pek fazla sayıda dallanan bitkinin sarmal dizilişli, yeşil renkli kenarları, kalın dişli ya da çok parçalı ince yaprakları vardır. Bitki, 410 cm. eninde, iri papatya ya da kasımpatıları andıran yalınkat veya katmerli bileşik çiçeklerini yaz ortasından sonbaharın sonlarına kadar açar. Bu çiçekler beyaz, kreme çalan sarı, pembe, kırmızı, mavi, lavanta mavisi ya da mor renklerde olur. Bileşik çiçeklerin ortasındaki tüpsü çiçekleri çoğu kez sarı renklidir. Ancak sayılan renklerden ikisini bir arada taşıyarak iki renkli çiçek açan saray patılara da rastlanır. Saray patı bitkisi, çiçek tarhlarında ve bordürlerde görülmeye değer etkiler yaratır. Çiçeği, ince uzun saplarıyla çiçek düzenlemelerine de pek yakışır.
İstekleri ve
Üretimi
Saray patı bitkisi bol güneşli ya da
hafif gölge ortamları; organik madde
yönünden zengin bitek ve süzek (suyu iyi
akıntılı) toprakları sever.
Yetiştirildiği toprağın asit oranı
yüksek ise, toprağın, sönmüş kireç
katılarak ıslahı gerekir. Bitkinin
üretimi tohumlarıyla yapılır. Tohumları,
ilkbaharda beklenen son donlardan altı
hafta önce ısıtılmış seralardaki sıcak
yastıklara ekilir. Burada 10 gün içinde
çimlenen bitkinin fideleri gelişince,
ilkbaharda havalar ve toprak ısındığında
bahçelerdeki hazırlanan yerlerine
şaşırtılarak 30'ar cm. aralıkla dikilir.
Ancak bu yöntemle üretim oldukça zor ve
zahmetli olduğundan, ilkbaharda bitkinin
tüpler içinde satılan fidelerinin alınıp
bahçeye ekilmesi doğru olur. Saray patı
bitkisi yetiştirilirken üç önemli
noktayı göz önünde tutmak gerekir:
Mantari hastalıklara tutulacağından
saray patılar iki yıl üst üste aynı yere
dikilmemeli ve yer değiştirilmelidir.
Biryıllık pek çok bitkinin tersine,
çiçekleri kesildiğinde saraypatılar
çiçek açmayı keser. Bitkinin yapraklan
sararıp çiçek açmayı da kesince
uzmanlara danışılıp bitkiye dadanan
zararlılarla toz ilaç kullanılarak
mücadele edilmesi gerekir.
Saraypatı çiçek tohumlarımızı görmek ve Saraypatı çiçeği tohumlarında satın almak için tıklayınız

Anthemis tinctoria
SARI PAPATYA (Diğer adı: Boyacı papatyası)
Bileşikgiller familyasındandır. Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika'da Anthemis cinsi bitkilerin 70 dolayında türü yetişmektedir. Bunlardan anayurdu Kuzey Avrupa olan A. tinctoria türünü kitabımıza örnek olarak alıyor ve bitkiyi kısaca Sarı Papatya diye adlandırıyoruz. 4575 cm. kadar boylanabilen sarı papatya, çok yıllık dayanıklı otsu bitkidir. Dikine uzayan sürgünlerinin üzerinde yer alan çok parçalı, kenarları oya gibi ince dişli, yeşil renkli ve hoş kokulu, eğreltiotlarına benzeyen yaprakları yer alır. Haziranda başlayıp ilk donlara kadar bol bol açan bileşik çiçekleri 5 cm. kadar genişlikte olabilir. Bu bileşik çiçeklerin çevredeki dilsi çiçekleri, limoni sarıdan portakal rengine kadar sarının çeşitli tonlarında; ortadaki tüpsü çiçekleri aynı renkte ama dilsi çiçeklerden biraz koyu tonda olur. Sarı papatya bitkisi çiçek bahçelerinde bordürlerde çok güzel durur. Ayrıca, uzun süre dayandığından makbul kesme çiçeklerden sayılır. Çiçek düzenlemeleri ve el buketlerinde yeğlenerek kullanılır.
İstekleri ve
Üretimi
Sarı papatya bitkisi bol güneşli
ortamları sever; ama hafif gölgelik
yerlerde de iyi gelişir. Toprak
konusunda fazla seçici değildir.
Herhangi sıradan bahçe toprağında
başarıyla yetiştirilebilir. Ancak, bitki
için ideali, kum ile kil karışımı bitek
topraklardır. Başlangıçta tohumuyla
üretilir. Ertesi yaz çiçek açması için
bitkinin tohumları doğrudan doğruya
bahçedeki yerlerine yaz sonuna doğru
ekilir. Sarı papatya, çok yıllık bitki
olmasına karşın, yıllar geçtikçe gücünü
yitirip daha az çiçek açtığından, 23
yılda bir kökünden bölünüp dikilerek hem
çoğaltılmış olur hem de elde edilecek
yeni bitkilere canlılık kazandırılır.
Sarı papatyalar kendi döktükleri
tohumlarla bulundukları yerde
çoğalırlar. Sayısı çok artan bitkiler,
sökülüp başka yere dikilerek de
çoğaltılabilir. Üretimi ve bakımı çok
kolay olan sarı papatyalar için bir
yazar, "Tembel bahçe severler için ideal
bitkilerdir..." demektedir.
Papatya çiçeği tohumlarımızı görmek ve papatya çiçeği tohumlarında satın almak için tıklayınız

Anchusa capensis
SIĞIRDİLİ (Diğer adı: Boyacı papatyası)
Hodangiller familyasındandır. Anayurdu Güney Afrika olan Anchusa cinsi bitkilerin doğada yetişen birçok türü vardır. Bunlardan süs bitkisi olarak yetiştirilen A.capensis türünü kitabımıza alıyor ve bitkiyi kısaca Sığırdili olarak adlandırıyoruz. Gök mavisi renginde irice çiçekleri olan bu bitkinin çiçekleri, unutmabenilerin minik çiçeklerini andırır. Ama, sığırdili 30 cm'den 1,5 m'ye kadar boylanabilen iki ya da çok yıllık yüksek boylu dayanıklı otsu bir bitkidir. Seyrek olarak pembe ya da sarımtırak beyaz renkte çiçek açan sığırdilleri de görülür. Bitkinin almaşık dizili iri, kaba yapılı, tüylü yeşil yaprakları, gene tüylü sürgünleri ve çiçek saplarının üzerinde yer alır. Sığırdili bitkisi, çiçek bahçelerindeki tarhlarda ve bordürlerde güzel durur. Ancak, uzun saplarının ucunda salkımlar halinde ilkbaharın ortasından başlayıp yaz boyunca açan güzel renkli çiçekleri, uzun saplarının böyle kaba tüylü oluşu nedeniyle kesme çiçek olarak makbul sayılmaz.
İstekleri ve
Üretimi
Sığırdili bitkisi, güneşli ya da hafif
gölge ortamları; süzek (suyu iyi
akıntılı), organik madde yönünden zengin
bitek ve derin toprakları sever. Bu
koşullara uygun yerlerde çok iyi
gelişir. Bitkinin tohumuyla yapılan
üretiminde, tohumlar doğrudan doğruya
bahçedeki yerlerine ilkbaharda don
tehlikesi geçtikten sonra havalar ve
toprak iyice ısındığında 60'ar cm.
aralıklarla ekilir. Bitki, üç yılda bir
kökünden bölünerek çoğaltılabilir.
Sığırdilinin solan çiçekleri
gecikilmeden kesilip çıkarılırsa
bitkinin daha bol çiçek açması
sağlanacağı gibi, ayrıca tohum dökerek
çevresinde istenmeyen sığırdili
bitkileri yetişmesi de önlenmiş olur.
Çok sert geçen kışlarda, bitkinin
üzerine kuru ot ya da hep yeşil çalı
veya ağaçların yapraklan örtülüp
malçlama yapılırsa sığırdillerinin
donması önlenmiş olur.
Cyclamen persicum
SİKLAMEN (Diğer adları: Buhuru meryem, Tavşan kulağı)
Çuha çiçeğigiller familyasındandır. Anayurdu Ortadoğu ve özellikle Suriye olan çok yıllık yumrulu bitkilerdir. 15 dolayında doğal türü ve bunlardan elde edilmiş kültür türleri vardır. 2530 cm'ye kadar boylanabilen siklamenlerin kalp biçiminde koyu yeşil renkli, üzeri mermerlerdeki gibi beyaz ya da gümüşi renkli ve biçimli çizgilerle kaplı gösterişli yaprakları vardır. Bu yaprakların arasından uzayan sapların ucunda eylül-ekim aylarından başlayıp ilkbahar başlarına kadar açan hoş kokulu çiçekleri beyaz, açık pembe, kızıl ya da mor renklerde olur. Siklamenlerde her sapın ucunda bir çiçek açar ve bu çiçeklerin taçyaprakları dik dururlar. Çiçek sapları, çiçeklenmeden önce ve sonra kıvrılarak sarmal şekle girer, özellikle kayalık bahçelerde ve ağaç altlarında yetiştirilmeye çok uygun kış çiçeği olan siklamenler evlerde saksılarda da yetiştirilebilirse de kapalı mekânlarda bakımı biraz güçtür. Bakımı güç olduğundan bozulan siklamene bir yıllık işlemi uygulanır ve bitki elden çıkarılır.
İstekleri ve
Üretimi
Güneşi az seven siklamenler yarıgölge,
serin ve havadar ortamlarda çok iyi
gelişir. Siklamenler kışın 10-15
dereceye kadar dayanabilir. Asit
karakterli ve kireçli toprakları sever;
kumlu ve yaprak çürüntülü yerleri
yeğler. Çiçek açtığı sürece siklamenler
bol su ister. Bu nedenle kışın yağış
olmaması nedeniyle sulanması gerekirse
yapraklarına su sıçratılmamalıdır.
Siklamenlerin üretimi tohumlarıyla ya da
daha kolayı yumrularıyla yapılır.
Sonbaharda bahçelerde bir kış önceden
kalan yumrular sökülmcli, bitkiye uygun
yerlere 15-30'ar cm. aralıklarla
ekilmelidir.
Cineraria cruentis (ya da Senecio cruentis)
SİNERELYA
Bileşikgiller familyasındandır. Anayurdu Kanarya adaları olan duyarlı bir yıllık otsu bitkidir. Evlerde 30 cm. kadar boylanabilirken uygun koşullarda bahçelerde özenle bakıldığında boyu 40 cm'ye kadar yükselebilir. Derin girintili çıkıntılı parlak yeşil yaprakları, bu yaprakların üstüne kadar yükselen sapların ucunda ve salkımlar halinde yaz mevsiminde açan papatyaya benzeyen, çok renkli gösterişli çiçekleri vardır. Bitkinin bu bileşik çiçekleri 45 cm. genişlikte ve ortadaki tüpsü çiçekleri sarı; çevredeki dilsi çiçekleri ise kızıl, şarabi, beyaz, mor ile leylak renginde olur. Sinerelya bitkisinde, sayılan bu renklerin ikisini bir arada taşıyarak açan çiçekler de görülebilir. Sinerelyalar gölgeli verandaların önüne konulan saksılara pek yakışır.
İstekleri ve
Üretimi
Sinerelya bitkisi, güneşli ve aydınlık
ortamları sever. Ancak, çabuk bozulacağı
için kesinlikle üzerine doğrudan gelen
güneş ışığı karşısında bırakılmamalı,
yarıgölge ve gölge ortamlarda
bulundurulmalıdır. Serin ortamları da
seven bu duyarlı bitki, 8 derecenin
altındaki sıcaklıklara da dayanamaz.
Sinerelya bitkisi, organik madde
yönünden zengin olan toprakları yeğler
ve sık sık sulanmayı ister. Tohumuyla
kolayca üretilebilir. Bu amaçla
tohumları ilkbahar başında kapalı
mekanlardaki sıcak yastıklara ekilir.
Kısa sürede çimlenen bitkinin gelişen
fideleri, havalar ve toprak ısındığında
kendileri için hazırlanan uygun
yerlerine şaşırtılarak 2025'er cm.
aralıklarla dikilir.
Scabiosa atropurpurea
SKABİYOSA (Diğer adı: Uyuz otu)
Tarakotugiller familyasındandır. Dünyanın çeşitli bölgeleri ile ülkemizde doğal olarak yetişen, bilimsel adındaki Scabiosa sözcüğü 'uyuzotu' anlamına gelen ve bazı türleri gerçekten uyuz hastalığının iyileştirilmesinde kullanılan bu cinsteki bitkilerin 100 kadar türü bulunmaktadır. Bunlardan anayurdu Akdeniz Havzası olan ve süs bitkisi olarak yeğlenen S.atropurpurea türünü kitabımıza örnek olarak alıyor ve kısaca Skabiyosa diye adlandırıyoruz. 50-100 cm. kadar boylanabilen skabiyosa, bir yıllık dayanıklı otsu bitkidir. Kenarları derin dişli ve koyu yeşil renkli uzunca yaprakları vardır. Yaz başından
sonbaharın ortalarına kadar açan 7,5 cm. kadar genişlikteki hoş kokulu çiçekleri kubbe biçimli olup çok sayıdaki erkek organı gümüşi renkleriyle taçyapraklarının arasından görünerek bazı ülkelerde bitkinin 'iğneyastığı' diye adlandırılmasına neden olur. Bitkinin çiçekleri kırmızı, lavanta mavisi, mavi, somon, mercan, gül ya da kestane rengindedir. Böyle çeşitli renk tonlarında ve hoş kokulu olan uzun saplı çiçekleri, uzun süre dayanan çiçek buketlerine yeğlenerek konulur. Skabiyosa bitkisi, bahçelerdeki çiçek tarhlarında öteki çiçeklerle ya da kendi başına grup halinde yetiştirildiğinde çok güzel durur.
İstekleri ve
Üretimi
Skabiyosa bitkisi bol güneşli ortamları;
organik madde yönünden zengin bitek ve
süzek (suyu iyi akıntılı), kireçli bahçe
topraklarını sever. Bitkinin üretimi
tohumlarıyla yapılır. Tohumlar
ilkbaharda beklenen son donlardan sonra,
havalar ve toprak ısındığında doğrudan
doğruya bahçedeki yerlerine 30'ar cm.
aralıkla ekilir. İki hafta içinde
çimlenen bitki, tohumlarının ekiminden
üç ay kadar sonra çiçek açmaya başlar.
Skabiyosa bitkinin solan çiçeklerinin
geciktirilmeden kesilmesi çiçek açma
dönemini uzattığı gibi, bitkinin yeni
çiçekler açmasını da teşvik eder.