1000 TL ÜZERİ ALIŞVERİŞLERİNİZDE KARGO ÜCRETSİZ

Ayçiçek Yetiştiriciliğinde Karşılaşılan Hastalık ve Zararlılar ve Mücadelesi

Ayçiçek Yetiştiriciliğinde Karşılaşılan Hastalık ve Zararlılar ve Mücadelesi

Hastalık ve Zararlılarla mücadele: Ayçiçeği bitkisine arız olan ve zarar meydana getiren önemli zararlılar şunlardır;

Makaslı Böcek (Lethrus brachiicollis Fairm.):Trakya bölgesinde yayğın olatak bulunur. Erginleri, fideleri çimlenme döneminde kök boğazından keserek zarar verirler. 1 m’2 alanda 2-4 ergin görüldüğünde ilaçlamaya başlanılmalıdır. İlaçlama tüm tarlaya yapılabildiği gibi, yalınızca bu zararlının topraktaki deliklerinin ağzına da yapılabilir.

Çayır Tırtılı ( Laxostege sticticalis L.): Marmara, Ege ve Karadeniz bölgelerinde yaygın olarak bulunmaktadır. Bitkinin yapraklarını, tomurcuk ve çiçek yapraklarını yemek suretiyle zararlı olurlar. Zamanında mücadele yapılmaz ise, bitkinin tüm yapraklarını yerler. 1 m’2 de 7-8 tırtıl görüldüğünde ilaçlama yapılmalıdır.


Salyangoz ( Helix figulina ): Özellikle, çimlenme döneminde yağışı bol olan bölgelerde (Çukurova bölgesinde), genç fideleri keserek zarar vermektedirler. Salyangozlar geceleri ortaya çıkarlar ve zararlı olurlar. Mücadelesi oldukça zordur. Zamanında önlem alınamaz ise, çok fazla zarar meydana getirmektedirler. Zehirli kepek veya üsten kaplama ilaçlama önerilmektedir.

Kuşlar: Ayçiçeği tarımında en önemli sorunlardan biri de kuş zararıdır. Tabla üzerinde tohumlar olgunlaşmaya başladığında kuşlar tarafından yenilmek suretiyle büyük zararlar meydana getirilmektedir. Genellikle sabah 5-6 ile akşam üzeri 7-8 saatleri arasında fazla zarar meydana getirmektedirler. Kuş zararına karşı ne şekilde önlem alınırsa alınsın, fazla etkili olunamamaktadır. Ancak, zarar derecesini azaltmak için şu önlemlerin alınması önerilmektedir;
Kültürel önlemler: Bunun için, yerleşim alanlarına ve ormanlık alanlara yakın bölgelere ayçiçeği ekilmemelidir. Tablası aşağıya doğru sarkık çeşitler tercih edilmelidir.
Mekanik önlemler: Ayçiçeği tarlası içerisinde kuşları kaçıracak yüksek sesli gürültü oluşturmak. Bunun için belirli aralıklarla top sesi çıkaran ve tüple çalışan aletler kullanılmalıdır.
İlaçlı mücadele: Çiçeklenme dönemi sonunda bitkiler üzerine özel hazırlanmış ilaçlar püskürtmek suretiyle kuşlar yok edilmektedir (Avitrol-99S). Ayrıca, pis koku yaymak suretiyle kuşları kaçıran kimyasal ilaçların kullanılmasıdır .

Yukarda sayılan bu zararlılar dışında; Bozkurtlar (Agrotis spp.), Çizgili yaprak kurdu (Spodeptera exigua Hbn.), Yeşil kurt (Heliothis spp.) ve Kırmızı örümcek (Tetranychus spp.) gibi zararlılarda, ayçiçeği bitkisinde zarar meydana getirebilmektedir.

Mildyö veya Köse Hastalığı (Plasmopara halstedii Farl.): Ülkemizde ayçiçeği tarımı yapılan tüm bölgelerde görülen ve epidemi yaptığında önemli verim kayıplarına neden olan bir hastalıktır. Hastalık etmeni tohumla ve toprakla taşınır. Hastalık etmeninin tohumla bulaşık olması halinde, yani, erken dönemde hastalığa yakalanmış olması halinde (tohumun çimlenmesinden, dört yapraklı olduğu devre) , fideler zayıf gelişir, genç bitkilerin yaprakları kurur ve bitki kısa sürede ölür. Bunun nedeni, hastalık etmeni mantarın, bitkinin iletim demetlerine girerek tüm bitkiye yayılması ve daha sonra da iletim demetlerini tıkamasıdır. Bitkilerin hastalığa ileri dönemlerde yakalanması halinde (8-10 yapraklı dönemde), bitkiler bodurlaşır, gövde ve yapraklarda sertleşme, gevrekleşme meydana gelir. Ayrıca, bitkide çiçek açmaz veya yukarıya bakan ve tohum oluşturmayan tablalar meydana getirir. Hastalık etmeni yaprakların alt kısımlarında beyaz bir örtü halinde çıplak gözle görüle bilmektedir. Bu hastalığa karşı mücadelede; Hastalıklı bitkilerin erken devrede görülmesi halinde sökülerek tarladan uzaklaştırılmalı, genç bitkiler, bakırlı ve organik fungisitlerle koruyucu olarak ilaçlanmalıdır. Dört yıllık ekim nöbeti uygulanmalıdır ve dayanıklı çeşit ekilmelidir.




Gövde ve Tabla Çürüklüğü Hastalığı (Sclerotinia scleretiorum Lib.):Ülkemizde yaygın olarak görülen bir hastalıktır. Tohumla ve toprakla yayılır. Özellikle tabla enfeksiyonları, çiçeklenmeden sonra yağan fazla yağmurlardan sonra, topraktaki skleroitlerin çimlenip meydana getirdiği sporların havadan taşınması ile oluşmaktadır. Tablaya yerleşen hastalık etmeni, kısa sürede tablanın çürümesine neden olmaktadır. Hastalığın bitkideki ilk belirtileri, yaprakların hafifce sararması ve daha sonra bitkinin tümünün hızla solması ve kuruması şeklinde görülür. Bu hastalığa karşı mücadelede; temiz tohum kullanılmalı, dayanıklı çeşit ekilmeli, ekim nöbeti uygulanmalı ve taban arazilerde aşırı sulamadan kaçınılmalıdır.

Pas Hastalığı (Puccinia helianthi Schw.): Ülkemizdeki tüm ayçiçeği üretim alanlarında görülen bir hastalıktır. Ancak, verim üzerine fazla olumsuz etkisi yoktur. Pas; yapraklar üzerinde tarçın renkli püstüller halinde görülür. Bu püstüller mantarın yazlık sporlarıdır. Şiddetli enfeksiyonlarda pas, gövde ve tabladaki koruyucu yapraklar üzerinde de görülür. Bu hastalık, konukçu bitkilerden, ayçiçeğine taşınırlar ve bitkiyi hastalandırırlar. Genellikle, Ağustos ayında ortaya çıkarlar. Hastalıkla bulaşık bitkiler zamanından önce olgunlaşır ve tohumlar cılız kalır. Mücadelesinde; dayanıklı çeşit ekilmeli, konukçu bitkiler ilkbaharda derhal tarladan uzaklaştırılmalı ve hastalığın yağın olarak görüldüğü bölgelere ertesi yıl ayçiçeği ekilmemelidir.

Bu sayılan hastalıklar yanında, ayçiçeğine arız olan ve zarar meydana getiren çok sayıda hastalık etmeni vardır. Bunlar; Solğunluk hastalığı (Verticillium dahliae Klebahn), Yaprak leke hastalığı (Alternaria helianthi, Septoria helianthi ve Pseudomonas syringae), Tabla çürüklüğü (Botrytis cinerea Pers. ve Rhizopus sp.), Çökerten hastalığı (Phthium ophanidermatum, Fusarium moniliforme, Rhizoctonia solani), Foma (Phoma oleracea), Kömür çürüklüğü (Macrophomina phaseoli), Virus hastalıkları (Mozaik V., Ringspot V.) ve Mikoplazma hastalığı (Aster yellow) dır.

Orobanş (Orobanche cumana): Ayçiçeği bitkisine arız olan ve zarar meydana getiren bir parazittir. Orobanş; Canavar otu veya Verem otu olarak bilinir. Orobanş bitkisine ait tohumlar çimlenerek ayçiçeği bitkisinin köklerine musallat olur ve bitki öz suyunu emerek bitkinin gelişmesini engellerler. Özellikle, bitki öz suyunu emerek yaprakların solmasına, dolayısıyla bitkide fotosentezin azalmasına veya durmasına neden olurlar. Kurak koşullarda Orabanş zararı daha fazla olmaktadır. Orabanş nedeniyle % 60-70 verim kaybı meydana gelmektedir. Kurak koşullarda orobanşın etkisi daha fazla olmaktadır. Topraktaki yoğunluğuna göre her ayçiçeği bitkisine 3-4 , bazen 20-30 orobanş arız olmaktadır. Mücadelesinde; Orobanş tohumla çoğaldığı için, tarlada orobanş bitkileri görüldüğünde, tohumları dökülmeden söküp atılmalı, uzun süreli ekim nöbeti uygulanmalı ve ekim nöbetine; bakla, bezelye, domates, tütün, yonca, fiğ ve haşhaş gibi orobanş'dan etkilenen bitkiler sokulmamalıdır. Ayrıca, orobanşa dayanıklı çeşitler ekilmelidir.
IdeaSoft® | E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.