1000 TL ÜZERİ ALIŞVERİŞLERİNİZDE KARGO ÜCRETSİZ

Ahududu Yetiştiriciliğinde Karşılaşılan Hastalık ve Kimyasal Mücadelesi

Ahududunda geriye ölüm Hastalığı

Hastalık Tanımı :

Fungusun eşeyli formu Clethhdium corticola (Funkel) Shoemaker & Müller'dir. Askokarplar en az 2 yaşındaki ölü ahududu çubukları üzerinde tek tek meydana gelir. Kısa gaga gibi bir uzantıya sahip, 200-300x300 um boyutundadır. Parafizler yoktur. Askuslar 100-200x8-10 um boyutundadır ve 8 askospor içerir. Silindirik ve ince duvarlıdır. Askosporlar renksiz, eliptik, uçları yuvarlaktır. Son hücreler uzundur. Genellikle 3 bazen 5 bölmeli olabilmektedir. Askosporların üç bölmeli olanları 11-17x5-7 fim, beş bölmeli olanları ise 15-18x6-7 um boyutlanndadır. Eşeysiz üreme organı olan siyah renkli aservuluslar 250 um çapındadır. Konidio­forlar dallanmış ve renksizdir. Konidiosporlar 13-15x5.5-6.5 um boyutunda olup, üç bölmeli, uzunca üst hücreler dipteki hücreden daha koyu kahve renklidir. S. Lichenicola?nın hayat döngüsü tam olarak bilinmemektedir,

Lekeler yaz sonu veya sonbaharın başında, önce siyah ve kırmızı ahududularının dip sürgünlerinde ortaya çıkar. Böğürtlenlerinmeyve veren dallarında, özellikle kış zararından sonra daha belirginleşir.

Lekeler, kırmızı ahududu ve böğürtlenlerde beyaz küllü ve kırmızımsı kenara sahiptir. Etkilenmiş bölgeler genellikle 7-20 cm uzun­luğunda olup, nadiren gövdeyi sarar. Erken aşamadaki enfeksiyonlarda, konukçu dokula­rındaki rengin bozulması, sadece epidermisin altındaki birkaç hücreye uzanır.

İlkbaharın başında lekeler, kırmızımsı kahve­rengi aservuluslar içeren noktacıklar oluşturur. Bazen, sporulasyon ve aservulusların oluşumu bir önceki yılın ağustos sonunda başlayabilir. Konidiospor çıkışı olduktan sonra, siyah renge dönüşen lekeler, kabuğu çevreler ve enfekteli bölgelerde epidermis çatlayabilir ve soyulabilir.

Lekeler öncelikle boğumlarda gelişir, enfeksiyon yapraklardaki yaralardan ve yaprak saplarından olabilir. Hastalık Marmara Bölgesi'nde tespit edilmiştir.
Kültürel Önlemler :
- Sağlıklı üretim materyali kullanılmalıdır.

- Hastalığın zararı, sert bir budama ile bir sıradaki çubuk sayısını kontrol ederek minimuma indirilebilir.

- Yağmurdan sonra yaprakların ve sürgünlerin hızlı bir şekilde kurumasını sağlayacak şekilde yeşil kısımlar budanarak açılıp havalanma sağlanmalıdır.

- Yabancı otlar kontrol edilmeli, sıra üzeri ve sıra arasındaki özellikle sarılıcı yabancı otlar ortadan kaldırılmalıdır.

- Üretim alanları sık kontrol edilmeli, hastalıklı sürgünler ve yapraklar kesilip yakılmalıdır.
Kimyasal Mücadele
:
Etkili kimyasal mücadele yöntemi bulunmamaktadır.
İlaçlama Zamanı :
Etkili kimyasal mücadele yöntemi bulunmamaktadır.
 

Hastalık Tanımı :

Hastalığa neden olan fungusun, iki yıllık meyve dallarının köke yakın ölmüş kısım­larında gömülü olarak yuvarlağa yakın pseudotesyumları bulunur. Pseudotes-yumlar iki çeperli askuslan oluşturur. Her bir askus 8 adet kahverengimsi 3 bölmeli askosporları içermektedir.




Piknit 200-300 mm çapında olup, gömülü durumdadır. Eliptik tek hücreli 4-8x2.5-5.0 um boyutunda bol miktarda konidiosporlar meydana getirir. Piknitler boşal­dıklarında ve çubuk üzerinde kuruduklarında konidial dokular gümüşi gri renk alır.

Askosporlar nisan sonu ve mayıs aylarında olgunlaşır. Bunların enfeksiyon gücü hakkında çok az bilgi vardır. Konidiosporlar yağmur damlacıklarıyla ilkbaharın başından sonbahara kadar yayılırlar. Fungus, bitkinin iletim dokularına girebilmek için yaraya ihtiyaç duyar. İki yıllık meyve dalları ve dikenlerdeki yaralanmalar ana

giriş kapısıdır. Yaralar, dip sürgünleri henüz çok gençken (temmuz ayından önce) oluşursa enfeksiyon hızlı olur ve sürgün bir ay içerisinde ölür. Bu erken kayıplar, dip sürgünlerinin çoğu etkilenmemiş olursa Önemsizdir. Hasatta meydana gelen yaralardan oluşan enfeksiyonlar, sonbahar bitene kadar belirti vermeden kalır ve sürgünler sağlıklı gibi görünürler ancak, ilkbaharda yan sürgünler gelişmez.
Dal yanıklığı hastalığının tüm belirtileri, yaralarla ilişkilidir. Dıştaki belirtiler, dip sürgünler üzerinde genellikle gözle görülmez. Eğer sonbaharın sonuna doğru enfekteli dip sürgünlerin kabuk kısmı kazınırsa, yaradan yayılmış kahverengi çizgi şeklindeki lezyonlar görülür.

İlkbaharda bir lezyon, dalın bir tarafı üzerinde birkaç boğum arasında yayılabilir. Leke yayılmaya devam ederken, bağımsız yan sürgünlerin solmasına veya yan sürgün tomurcuklarının ölmesine neden olur.

Kış döneminde, bu lekeler çubukların ölümüne sebebiyet verecek şekilde iletim demetlerine kadar ilerler. Bu çubukların tahribatı ilkbahar sonu veya yaz döneminde ortaya çıkarsa, enfeksiyon yerinin üzerinde kalan kısım tamamen solar ve aniden ölür. Hasta kısımlar zayıftır ve kırılabilir. Ayrıca çubuklar üzerinde enfekteli kısımlarda çatlaklar oluşur.

İlkbaharın başlarında kabukta gümüşi gri renk oluşur. Konidiosporların oluşturduğu koyu gri lekeler üzerinde piknitler gömülü olarak bulunur. Kış boyunca genellikle yeşil kalan böğürtlen gövdelerinde, yaralar etrafında düzensiz sınırları olan koyu kırmızı ile mor renkli lekeler görülür. Zaman içinde bu lekelerin merkezleri grimsi hale gelmektedir.

Enfekteli dallarda meyve döneminde, yaprak ve çiçekler zayıf gelişir, solar ve kurur. Meyveler doğrudan etkilenmemekle birlikte, erken renk değiştirip, kahverengileşerek kururlar.

Hastalık, yağmur, rüzgâr, böcek ve budama aletleriyle yayılır. Fungus 4 yıl boyunca hastalıklı bitki artıklarında canlı olarak kalabilmektedir. Hastalık Marmara Bölgesi'nde tespit edilmiştir.
Kültürel Önlemler :
- Sağlıklı üretim materyali kullanılmalıdır.

- Bitki yeşil aksamında hava sirkülasyonunu sağlayacak ve güneş ışınlarının bitkilerin arasına girmesine olanak verecek şekilde budama yapılmalıdır.

- Böcek ve yabancı otlarla iyi bir mücadele yapılmalıdır.

- Bitkinin yaralanması engellenmelidir.

- Mevsim başında, dip sürgünler kontrol edilmeli, hastalıklı çubuklar yakılmalıdır.

- Budama toprağa çok yakın kısımdan yapılmalıdır. Fungus kışı bu kısımlarda geçirdiği için çubuğun köke yakın kısımları toprak yüzeyinde kalmamalıdır.

- Hasat sonrası 2 yıllık dallar kesilip yok edilmelidir.

- Budama aletleri hasta bitkilerden sağlamlara geçerken %10'luk sodyum hipoklorit solüsyonuna batın İmalıdır.
Kimyasal Mücadele
:
İlaçlama, bitkinin her tarafını kaplayacak şekilde yapılmalıdır.
İlaçlama Zamanı :
1. ilaçlama: Tomurcuklar patlar patlamaz

2. ilaçlama: Dip sürgünler 15-20 cm olunca

3. ilaçlama: Dip sürgünler 30-40 cm olunca

4. ilaçlama: Hasattan hemen sonra (meyve veren yaşlı dallar budanıp yok edildikten sonra) yapılır.
Ahududu Sürgün yanıklığı Hastalığı
Latincesi
:
Didymetla applanata (NiessI) Sacc.Hastalık Tanımı :
Hastalığa neden olan etmen bir fungustur. Pseudotesyumlar 200-270 um çapında olup, tam yuvarlak değildir. İçinde silindirik biçimli, 60-70x10-15 um boyutunda, 8 sporlu askuslar vardır. Askosporlar 12-18x5-7 um boyutunda olup, elips şeklinde iki hücreli ve üstteki hücresi alttakinden daha geniştir. Tam yuvarlak olmayan 200­-250 um boyundaki piknitler, pseudotesyumlar arasında kümeler halinde gelişir ve görünüşte onlardan ayırt edilemez. Piknitler, tek hücreli, silindirik, renksiz 4-7x2-3.5 fim olan konidiosporları üretirler.

Fungus kışı enfekteli çubuklarda miselyum, pseudotesyum ve piknit halinde geçi­rir. İlkbahar-yaz boyunca, nemli koşullarda, yeni dip sürgünlerin yapraklarını en­fekte eden askospor ve konidiosporlar meydana gelir. Kahverengi lekeler haziran ya da temmuz ayında dip sürgünlerinin alt kısımlarındaki boğumlarda ortaya çıkar. Patojen dip sürgünlerin yalnızca alttan üçüncü boğuma kadar, ya da sürgünün yarısına kadar olan kısmındaki boğumları enfekte eder. Askosporlar nisan-ağustos aylarında doğaya yayılırlar. Olgun yapraklar da enfeksiyona duyarlıdır.

Fungus, ılık geçen ilkbaharda hastalıklı çubuklar üzerinde, soğuk koşullara göre daha fazla pseudotesyum ve piknit meydana getirir ve daha uzun lekeler oluşturur.
Yaşayış
:
Yıllık dip sürgünlerin yapraklarındaki enfeksiyonlar, yaprak kenarından başlar ve orta damara doğru ilerler. Bunun sonucunda yapraklarda kahverengi renkte, kalın san sınırları olan "V" şeklinde lekeler ortaya çıkar. Fungus iki yıllık dalların yan sürgünleri üzerindeki yeşil kısımları da etkileyebilir, ancak bu durum ender olarak görülür. Enfeksiyon yapraklardan yaprak sapına ve boğumlara geçer. Hastalıklı yapraklar genellikle olgunlaşmadan dökülür. Yaprak saplan kırılır, fakat kopmadan asılı kalır.

Sürgünler üzerindeki boğumların altında ve yandaki gözlerin çevresinde koyu kahverenginde 2.0-2.5 cm uzunluğunda lekeler oluşur ve birbirine komşu boğumlardan boğum aralarına geçer (Şekil 204a).

BoUytis cineredmn çubuk üzerinde oluşturduğu lekelere benzer şekilde, yeni dip sürgünleri üzerinde lekeler meydana gelmektedir. Bu lekeler bazı çeşitlerde mor renkte görülür. Ancak B.cinerea lekelerinin bu hastahğınkinden farkı, daha açık kahverengi görünüme sahip olmasıdır. Yaz sonu veya sonbaharın başında morumsu kahverengi bu lekeli alanlardaki kabuk, uzunlamasına çatlar.

Kışın, sürgünlerdeki bu lekeler gümüşi gri renge dönüşür. Bunların üzerinde başlangıçta küçük siyah pseudotesyum ve daha sonra piknitler gelişir.

Hastalık, kabuğun hemen alt kısmını etkile­mektedir. Hastalıklı boğumlardaki gözler ilkbaharda gelişmeyebilir. Görünüş olarak sağlıklı olan yan sürgünler geliştirebilir. Böyle sürgünler zayıftır, kış koşullarından daha fazla etkilenirler. Hastalık ürün kayıplarına neden olmaktadır.

Hastalık Marmara Bölgesi'nde tespit edilmiştir.
Kültürel Önlemler
:
- Üretim alanında, hava sirkülasyonu ve ışıklanma engellenmeyecek şekilde seyreltme yapılmalı, ancak sıra genişliği 35 cm'yi geçmemelidir.

- Sağlıklı üretim materyali kullanılmalıdır.

- Dayanıklı çeşitler tercih edilmelidir.

- Yağmurdan sonra yaprakların ve sürgünlerin hızlı bir şekilde kurumasını temin etmek için, yeşil kısımlar aralanarak havalanma sağlanmalıdır.

- Aşın gübrelemeden kaçınılmalıdır.

- Yabancı otlar kontrol edilmeli, sıra üzeri ve sıra arasındaki Özellikle sarılıcı yabancı otlar ortadan kaldırılmalıdır.

- Üretim alanları sık kontrol edilmeli, hastalıklı sürgünler kesilip yakılmalıdır

- Hasat sonrası 2 yıllık dallar kesilip yok edilmelidir.

- Damlama sulama kullanılmalıdır.
İlaçlama Zamanı :
1. ilaçlama: Tomurcuklar patlar patlamaz,

2. ilaçlama: Dip sürgünler 15-20 cm olunca,

3. ilaçlama: Dip sürgünler 30-40 cm olunca,

4. ilaçlama: Hasattan hemen sonra (meyve veren yaşlı dallar budanıp yok edildikten sonra) yapılır.
IdeaSoft® | E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.