Pirinç Yetiştiriciliği
Çeltik
Yetiştiriciliği-Pirinç Yetiştiriciliği
Çeltik dünyada en fazla ekiliş ve üretimi
yapılan tahıllardan biridir. Özellikle Asya kıtasında birçok ülkede halkın
temel besin kaynağını oluşturmaktadır. Ülkemizde ise ekiliş ve üretim
bakımından buğday, arpa, mısır gibi tahıllardan daha sonra sırada yer alır.
Türkiye’de çeltik bütün bölgelerimizde yetiştirilmektedir. Fakat en fazla
ekilişe Marmara Bölgesi sahiptir. Bunu Karadeniz ve İç Anadolu Bölgeleri
izlemektedir. Edirne ili ise yalnız başına Türkiye çeltik üretim ve ekilişinin
yarısını karşılamaktadır. Çeltik üretimimiz iç tüketime yetmemekte ve Ülkemiz
gittikçe artan oranlarda çeltik ithal etmektedir.
Bu
nedenlerle ülke ihtiyacını kendimiz üretimimiz gerekmektedir. Böylece
pazarlaması zor ürünler yerine, mümkün olan yerlerde çeltik yetiştirmemiz
durumunda, yüksek gelir getirmesi nedeni ile hem çiftçi, hem de ithalatı
azaltması nedeniyle de ülke ekonomisi için büyük faydalar sağlanacaktır.
TARLA HAZIRLIĞI
Çeltik hemen hemen her toprakta yetişir. Fakat
su geçirgenliği az, organik maddece zengin topraklarda daha yüksek verim verir.
Çeltikte toprak hazırlığında en önemli konu, tarlanın iyi tesviye edilmesidir.
Özellikle son yıllarda kullanılmaya başlanan lazer kontrollü tarla tesviye
bıçakları ile mükemmel bir şekilde tesviye edilmektedirler. İyi tarla tesviyesi
ile tavalar daha büyük yapılabilmekte, su kontrolü kolaylaşmakta, su tasarrufu
sağlanmakta, ilaçlama ve gübreleme uygulamalarından en iyi neticeye
varılabilmekte, mekanizasyon kolaylaşmaktadır. Sonuç olarak da yüksek ve
kaliteli verim alınmaktadır.
Çeltik
tarlası sonbaharda, soklu pullukla derin bir sürümle hazırlanmaya başlanır.
Kışı bu şekilde geçiren tarla, ilkbaharda derin olmak üzere ikilenir. Daha
sonra sedde ve tirlerle çevrili tarlaların yapımından sonra diskaro veya
kazayağı ile hafif toprak işlemesi yapılır.
TOHUMLUK SEÇİMİ
Ekilecek pirinç tohumu; tohumla taşınan hastalık,
zararlılar (yanıklık, fusarium, beyaz uç nemotodu), yabancı ot ve kırmızı
çeltik tohumlarından temiz, sertifikalı tohum olmalıdır. Sadece yüksek vasıflı
tohum kullanarak verim %20-25 artırılabilir. Türkiye’de verim ve kalite
yönünden uygun çeşitler arasında, Baldo, Rocca, Osmancık, Kıral,
Krasnodarsky-424, Yavuz, Demir, Akçeltik, Karacadağ gibi çeşitleri sayabiliriz
EKİM ZAMANI
Çeltik yazlık ekilen bir bitkidir. Çok iyi
çimlenmesi için toprak ve su sıcaklığının 18 0C’nin üzerinde olması gerekir.
Kritik sıcaklık 12-15 0C’dir. Havaların ısınmasına bakılarak erken ekim
yapılmamalıdır. Aksi halde bitkilerin soğuktan zarar görmesine sebep olabilir.
Bölgelere göre değişmekle birlikte ekim mayıs ayı içerisinde yapılır. Güney
bölgelerimizde ikinci ürün için 15 Haziran’a kadar ekim yapılabilmektedir.
EKİM YÖNTEMİ
Çeltikte dünyada üç ekim yöntemi uygulanmaktadır. Bunlar:
Serpme ekim
Mibzerle ekim
Fideleme dikim yöntemleridir
Türkiye’de
uygulanan yöntem serme ekim yöntemidir. Bu yöntemde tohumlar 1 gün (24 saat) su
içinde tutulur, daha sonra sudan çıkarılır ve 48 saat süresince belirli
aralıklarla ıslatılarak çimlenmeleri sağlanır. Çim kökleri çıkmaya başlamış
(çıtlamış) tohumlar, 10-15 cm derinlikte su ile doldurulmuş tavalara elle veya
tohum serme makineleri ile atılır. Serpme ekimde dekara 16-18 kg tohum
kullanılmaktadır.
SULAMA
Ekimden 5-6 gün sonra tarladaki su boşaltılır, 5-6 gün bu şekilde beklenerek fidelerin toprağa tutunması sağlanır. Daha sonra başlangıçta 2-3 cm derinlikte, bitki büyüdükçe de derinlik arttırılarak sulama yapılır. Su derinliği 10-15 cm ulaştığında daha fazla yükseltilmez ve yetişme süresi sonuna kadar bu derinlikte tutulur. Tarlada devamlı su bulunması birçok yabancı otun gelişmesini engeller ve çeltiğin gelişmesi için iyi bir ortam yaratır. Çiçeklenmeden 30-40 gün sonra su verilmesi durdurulur. Çeltiğin kardeşlenmeden 10-12 gün önce, çiçeklenme devresinde ve gübreleme zamanlarında fazla su ihtiyacı vardır. Bu dönemlere, çeltik(pirinç) yetiştiriciliğinde "kritik dönemler” denir.
Tavaya su
devamlı bir şekilde verilmelidir. Bu su oksijence zengin olduğundan, bitkinin
gelişmesine olumlu etki yapar. Ancak suyun kısıtlı olduğu yerlerde kesikli
sulamayla da çeltik yetiştirilebilir. Kesikli sulamada en uygun yöntemler, 3
gün tavaya su verme, 2 gün kesme veya 8 gün su verme, 3 gün kesme şeklinde
yapılanıdır.
GÜBRELEME
Çeltik için en önemli gübreler azot, fosfor, potas ve çinkodur. Ülkemizde topraklarında genelde yeterince potas olduğu için, potas gübrelemesine genellikle ihtiyaç duyulmaz.
Çeltiğin
azot ihtiyacı, dekara 15 kg dekara saf azottur. Bu da yaklaşık 75 kg/da amonyum
sülfat ticari gübresi verilerek sağlanabilir. Amonyum sülfat gübresi
bulunamazsa onun yarısı kadar (35 kg/da) üre verilerek azotlu gübre ihtiyacı
sağlanır. Azotlu gübre 2 veya 3 defada verilmelidir. Üç defada verilecekse,
toplam verilecek gübrenin 1/3’ü ekim öncesi, 1/3’ü kardeşlenme başlangıcı ve
1/3’ü salkım oluşum başlangıcı (Gebeleşme başlangıcı) verilmelidir. Azotlu
gübrede en kritik dönem gebeleşme başlangıcı (Ekimden yaklaşık 50- 55 gün
sonra)’dır. Bu zamanda çeltik mutlak surette azotlu gübre ile gübrelenmelidir.
Çeltiğin
fosforlu gübre ihtiyacı 8 kg/da olup, tamamı ekim öncesi tarla hazırlığı
sırasında toprağa verilmelidir. Fosfor kompoze gübre veya triple süper fosfat
ile (yaklaşık 20 kg/da triple süper fosfat) verilebilir.
Çeltikte
diğer önemli gübre çinkodur. Çinko ihtiyacı dekara yaklaşık 1 kg saf çinkodur.
Toprakta yeterli çinko yoksa, ekim öncesi toprağın çinko durumuna göre 2-4
kg/da çinko sülfat gübresi verilerek çinko gübrelemesi yapılabilir. Ekim öncesi
çinko gübresi verilmemişse, çıkış sonrası çinko noksanlığı görülen tarlalara,
yaprak gübresi şeklinde de çinko verilebilir.
YABANCI OT MÜCADELESİ
Yabancı ot mücadelesinde ekim öncesi veya
çıkış sonrası kullanılan ilaçlar vardır. Çıkış sonrası kullanılan ilaçlarda
fazla geç kalınmamalı, yabancı otlar 2-4 yapraklı iken yabancı ot ilacı
atılması tamamlanmalıdır. Ülkemizde en önemli yabancı ot darıcandır. Darıcanla
birlikte topalak, kurbağa kaşığı, su ayrığı, sandalye sazı, hasır otu, dip otu
su menekşesi gibi otlarla da mücadele gerekebilir. Yabancı ot mücadelesi için
çevreye ve insan sağlığına zarar vermeyen ilaçların kullanımı tercih
edilmelidir.
Çeltikte
yabancı ot mücadelesi, uygulanacak ilacın özelliğine bağlı olarak ekim öncesi
ya da ekim sonrası yapılabilir. Ekim öncesi uygulamada, tarlaya su vermeden
önce ilaç uygulaması yapılır; tırmık veya kazayağı gibi aletlerle ilaç toprağa
karıştırılır ve derhal tarlaya su verilir. Ekim sonrası uygulamada ise
tavalardan su boşaltılır, tavalarda toprak yüzeyi tamamen kurumadan, rutubetli
haldeyken uygulama yapılır ve iki gün sonra tavalara tekrar su verilir.
HASAT VE HARMAN
Hasat Zamanı
Çeltiğin en uygun hasat zamanı salkımın %
80'inin saman sarısı olduğu zamandır. Bu sırada yapraklar hala yeşil
durumdadır. Hasat zamanını en iyi tespit şekli danedeki rutubetin ölçülmesidir.
%22-24 rutubette hasat en yüksek kalite ve kırıksız randımanı vermektedir.
Hasat elle veya biçer-döverle yapılmaktadır. Elle biçimde, önce orakla biçilip
kurutulan saplar, 4-5 tava içersine bırakılarak tanelerin kuruması sağlandıktan
sonra, batöz veya harman makinesinin bulunduğu yere taşınır. Rutubet oranının
yüksekliği , danelerde kızışmaya sebep olabileceğinden, yığınlar fazla yüksek
tutulmamalıdır.
HASAT HARMAN YÖNTEMİ
Çeltik elle orakla biçilerek hasat daha sonra
harman veya doğrudan biçerdöverle hasat yapılabilir. Son yıllarda biçerdöverle
hasat çok yüksek oranlara ulaşmıştır. Özellikle biçerdöverle hasatta dane
rutubetine çok dikkat edilmeli ve çeltik % 22-24 rutubette iken biçerdöverde
düşük devir ile hasat yapılmalıdır. Aksi takdirde kırıksız randıman düşeceği
için, pazar değeri de düşer.
Çeltik Yanıklık Hastalığı
(Pyricularia oryzae)
Çeltiğin yaprak, yakacık, kın, boğum, başak ve
başak sapında zarar zarar yapar. Bulaşmalar için yüksek orantılı nem, düşük
sıcaklık ve bulutlu hava uygundur. Yaprak lekeleri Temmuz ayından itibaren
görülür. İğ ve baklama dilimi şeklinde, iki ucu sivri, ortası gri bej veya
saman sarısı etrafı kahverengi lekelidir. Başlangıçta ayrı ayrı olan lekeler
sonra büyür, birleşerek yaprağın tamamen kurumasına neden olabilir.
Yakacıktaki
lekeler temmuz ayının ikinci yarısında görülebilir. Yakacık iplikle sıkılmlş
gibi bir hal alır,leke yaprak kınına doğru uzanabilir. Kın üzerindeki lekelerin
belirli bir şekli yoktur. Uzunlamasına gelişirler.
Sap üzerinde
yağlımsı görünüşlü lekeler oluşur. Üzerlerinde petrol yeşili renkte küf
gelişir. İleri dönemlerde su seviyesindeki boğumlarda doku yumuşaması,
kahverengileşme, siyahlaşma meydana gelir.
Başak
oluşumundab sonra başağın altındaki boğumda da yanıklık görülebilir. Başak mavi
yeşil renk alır. Boş kavuzlar meydana gelir veya çimlenme yeteneği ve pazar
değeri olmayan, kesitleri tebeşir gibi beyaz daneler oluşur.Epidemi
yıllarında zarar oranı çok yüksektir.
Hastalık
etmeni fungus, kışı çeltik tohumlarında, bitki artıklarında bazı yabani
özçimenlerde geçirir. Kışı geçiren fungus uygun koşullarda gelişerek çeltiğin
yaprak ve sapındaki bulaşmalarla yaşamını sürdürür.
Zirai
Mücadelesi:
Kültürel
Önlemler: Temiz tohum kullanılmalı,hastalığa az yakalanan çeşitler ekilmeli,
hasat sonrası anız bozulmalı. Fazla N'lu (Azot'lu) gübre vermekten kaçınmalı ve
sulama suyunun soğuk olmamasına özen gösterilmelidir
Kimyasal
Mücadele: Mücadelesi yeşil aksam ilaçlaması şekinde uygulanmaktadır. İlaçlama
hastalık tarlada görüldüğü zaman yapılır. 10 gün ara ile ve gerekirse 2nci,
3.ncü ilaçlama uygulanır.